E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaABD borsalarında risk artıyor---

ABD borsalarında risk artıyor

ABD borsalarında risk artıyor
25 Eylül 2023 - 11:30 borsaningundemi.com

ABD’de hisse senedi yatırımcıları yıl sonuna doğru gelinirken bir endişe duvarıyla karşı karşıya. Bu durum, hisse senedi piyasalarını giderek daha riskli hale getiriyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsalarına yıl başından bu yana hakim olan rallinin ‘düzeltme’ aşamasına girmesi yatırımcıları endişelendiriyor. Uzmanlar bu endişe duvarı nedeniyle yatırımcıların daha korunaklı alanlara yatırım yapmaları gerektiği noktasında uyarıyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD’de hisse senedi yatırımcıları yıl sonuna doğru bir endişe duvarıyla karşı karşıya kalıyor ve bu durum koruma ihtiyacını doğuruyor.

Giderek büyüyen risk listesi

MarketWatch’tan Vivien Lou Chen’in haberine göre, Bennett Private Wealth Management baş yatırım sorumlusu Michael Landsberg, “ABD'de enflasyon ve faiz oranları korkuları göz önüne alındığında, yatırımcıların ABD dışı hisse senetlerine yönelmesi önemli” diyor.

Yatırımcılar dördüncü çeyreğe girerken artan faiz oranlarından enflasyonun olası bir canlanmasına ve ekonomik büyüme için ters rüzgar haline gelebilecek Washington'daki hükümet tıkanıklığına kadar giderek büyüyen bir risk listesiyle karşı karşıya.

ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artırım modunda kalmaya devam ediyor ve gelecek yıl borçlanma maliyetlerini önceden düşünüldüğü kadar düşürmesi pek mümkün görünmüyor. Birleşik Otomotiv İşçileri sendikasının grevlerini genişlettiği bir dönemde petrolün varilinin 100 dolar olma ihtimali enflasyon endişelerini yeniden alevlendiriyor. Bu arada, hükümetin kapanması olasılığı ve öğrenci kredisi ödemelerinin yeniden başlaması gibi ekonomik büyümeyi yavaşlatabilecek hafifletici faktörlerin de Fed'in enflasyonla mücadele kararlılığını sarsmaya yeterli olmayabileceği öngörülüyor.

Korunaklı alan ihtiyacı

Bütün bunlar, enflasyonun düşmesini ve Fed'in faiz oranlarını artırmaya son vermesini bekleyen birçok yatırımcı için giderek büyüyen bir 'endişe duvarı'na ekleniyor. Merkez bankasının belirlediği faiz oranı halihazırda son 22 yılın en yüksek seviyesinde ve muhtemelen Aralık ayına kadar daha da yükselecek. Hazine getirileri ise en az bir düzine yıldır görülmeyen seviyelere ulaşarak hisse senedi piyasalarının daha ne kadar yükselebileceğine dair sınırı belirliyor. Tüm bunlar ise yatırımcılar için kendilerine 'korunaklı bir alan' bulma ihtiyacı yaratıyor.

Fed'in geçen hafta faiz oranlarının daha uzun süre daha yüksek olacağı mesajını vurgulayan politika güncellemesinin bir gün sonrasında, ABD'nin en büyük bankası olan JPMorgan stratejistleri Jay Barry ve Jason Hunter, hisse senetleri için bildirdikleri düşüş yönlü görüşün satışlarla desteklendiğini ve döngüsel bir perspektiften bakıldığında Eylül'den Ekim ortasına kadarki sürecin hisse senetleri gibi riskli piyasalar için yılın en düşüş eğilimli dönemi olduğunu belirtiyor.

Stratejistler ayrıca, mevcut dönemi ‘Kara Pazartesi’ (Black Monday) çöküşünün yaşandığı 1987 yılıyla karşılaştırdıklarında, ABD borsasındaki düşüşün dördüncü çeyreğe doğru hızlanmasını beklediklerini söylüyor ve bir 'çöküş' çağrısı yapmaktan geri kalmıyor.

Kazananlardan çok kaybedenlerin olduğu bir ortam

Fed'in duyurusunun ardından piyasadaki görünüm, Thornburg Investment Management portföy yöneticisi Christian Hoffmann'ın ifadesiyle ‘kazananlardan çok kaybedenlerin olduğu bir ortam’ yarattı ve hisse senedi ve tahvil fiyatları Perşembe günü düştü.

Cuma günü, ABD'nin üç önemli borsa endeksi S&P 500, Dow Jones ve Nasdaq, üst üste dördüncü günü de düşüşle kapattı ve haftalık kayıplar üreterek yılbaşından bu yana elde ettikleri kazanımları geri verdi. Bu arada, Fed fon vadeli işlem yatırımcılarının Fed'in yıl sonuna kadar daha fazla sıkılaştırma yapma ihtimalini yüzde 40,7 olarak fiyatlamasıyla Hazine getirileri 2006-2011'den bu yana gördüğü en yüksek seviyelere yaklaştı.

İyimserler

Ancak bazı analistler iyimser kalmayı sürdürüyor. Payden & Rygel baş ekonomisti Jeffrey Cleveland, “Fed büyüme iyi olduğu için orada takılırsa, daha uzun süre yüksek faiz oranları o kadar da kötü bir şey olmayabilir. Büyüme herkesin beklediğinden daha güçlü geliyor ve faiz oranlarında revizyona neden olan da bu. Yüksek getirili şirket tahvilleri gibi portföylerimizin riskli kısımları için bu mutlaka kötü anlamına gelmiyor” şeklinde konuşuyor.

Cleveland, “Ekonomi oldukça iyi bir ivmeye sahip gibi görünüyor ve bu endişe verici sorunların bazılarına dayanabilecek durumda gözüküyor. İvme yeterince güçlü ve bu, çoğu yatırımcının duvara çarpmadan endişe duvarının üzerinden atlayabileceği anlamına geliyor” diyor ve ABD ekonomisinin önümüzdeki 12 ay içinde resesyondan kaçınması gerektiğini ekliyor.

Bununla birlikte, 2026 yılına kadar olan büyüme, işsizlik ve enflasyon tahminlerine bakılırsa, politika yapıcıların umduğu sonuç bu olsa bile, Fed Başkanı Jerome Powell dahi ABD ekonomisinin yumuşak bir iniş gerçekleştirip resesyondan kaçınabileceğinden tamamen emin değil. Bankanın favori enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi Cuma günü açıklanacak ve bu haftanın öne çıkan verileri arasında yer alacak. Temmuz ayı PCE raporu yıllık manşet ve çekirdek enflasyon oranlarının inatla yüzde 2'nin üzerinde kaldığını gösterdi.

Kontrollü iniş

Ernst & Young'ın New York'taki küresel strateji danışmanlık kolu olan Parthenon ekonomisti Gregory Daco'ya göre, şu anda dünyanın en büyük ekonomisi, iş gücü piyasasının sağlıklı olduğu, ücret artışının ılımlı olduğu ve tüketicilerin ve işletmelerin ihtiyatlı bir şekilde harcama yaptığı bir ‘kontrollü iniş' yaşıyor gibi görünüyor. Parthenon, 2023 yılında yüzde 2,2 oranında gerçek GSYİH büyümesi ve 2024'te ise yüzde 1,3 ile daha hafif bir büyüme bekliyor.

Daco, “Yakın zamanda kolay para çağına geri dönmeyeceğiz ve bu, daha uzun süre daha yüksek olan yeni paradigmaya yaklaşmanın en iyi yolu. Bu nedenle faiz oranlarının kabul edilmesi ve buna uyum sağlanması gerekiyor. Her portföy farklı olacak ve risk hedefleri ve getirileri konusunda kendi yaklaşımına sahip olacak. Dolayısıyla mesele bir varlık sınıfının diğerine karşı üstün olması değil. Bu, risk toleransınızın ne olduğunu ve sermaye maliyeti ile özsermaye maliyeti daha yüksek olduğunda getirilerinizi nasıl en üst düzeye çıkaracağınızı anlamakla ilgili” diyerek yeni ortamı tanımlıyor.

Landsberg Bennett Private Wealth Management baş yatırım sorumlusu Michael Landsberg de, “Ekim ortasında başlayacak kazanç sezonuyla ilgili büyük soru işaretleri var ve piyasalarda gözle görülür bir yükseliş elde etmek için kazançlarda anlamlı bir büyüme görmeye ihtiyacımız var” diyor.

“ABD'de enflasyon, faiz oranları ve kazanç artışı korkuları göz önüne alındığında, yatırımcıların ABD dışı hisse senetlerine, özellikle de ABD'deki gibi agresif bir şekilde faiz artırımına gitmeyen Japonya ve Hindistan gibi ülkelere yatırım yapması önemli” diyor ve ekliyor: “ABD Doları konusunda iyimseriz ve Japonya'da yen karşısında açıkta olan yabancı ETF'leri tercih ediyoruz” şeklinde konuşuyor.

Piyasalarda 'şahin' Fed baskısı

 

Küresel piyasalarda Fed hasarı

 

Fed yetkililerinden art arda 'sıkılaşma' mesajları

 

Larry Summers: Fed gereğinden fazla iyimser

 

FED kararı sonrası S&P 500’de satıcılı seyir

 

Vanguard: Fed 3 kez daha faiz artırabilir

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mucise Reis : )25 Eylül 2023 23:23

    Bizim borsaya asla ve asla hiç bir şey olmaz ister ise onların borsaları çöksün.Biz her gün tavan tavan gideriz çünkü başımızda bir dünya lideri RTE ve BAHÇELİ var.Bizim hikayemiz onlarınkinden daha inandırıcı olup, yılbaşında endeksimiz 20 000-25 000 arasına gelecektir.Yarında borsamız % 4 yakın artıkda kapatacaktır.Full hisse senetlerindeyim.

  • imza25 Eylül 2023 12:53

    Bugün, denenecek tüm yanlışları denedikten sonra Ortodoks politikalara dönüverdik. Fakat hiç birimiz çıkıp bu ekonomiyi uçurumun kenarına getiren eylemlerin hesabını sormuyor. Ben soruyorum; heterodoksu bize niye yedirdiniz? Amacınız neydi? Yandaşı fonlamak mı? Kime yaradı? Bu hesap sorulmadıkça, yeni yönetimin ne zaman görevden alınacağı üzerine toto oynayabiliriz.