E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum Raporları78 bin aşılamazsa BİST 75 bine geriler---

78 bin aşılamazsa BİST 75 bine geriler

78 bin aşılamazsa BİST 75 bine geriler
19 Haziran 2013 - 09:14 borsaningundemi.com

Endeksin 78.000 seviyesinin üzerine yeniden yükselmekte başarısız kalması durumunda geri çekilme 75.000 seviyelerine kadar görülebilir

Eczacıbaşı Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bülten:
"Faiz ve kurda oluşan yükselişler hisse senedi piyasası üzerinde dün etkili oldu. Hazine ihalesinde talebin düşük bölümünün karşılanması ve faizdeki yüksek seyir içeride gösterge faizini %6.82 ye yükselmesine neden olurken, TCMB nin açıklamaları sonrasında TL deki değer kaybı hızlandı. Bunların dışında siyasi sahnedeki konuşmalarda Endeksin sabah saatlerinde kazandığı kazançların verilmesini ve 78000 seviyesinin altında kapatmasına neden oldu. TCMB beklendiği gibi faizlerde hiç bir değişiklik gerçekleştirmedi ancak açıklama metninde önemli bir değişiklik yapmayarak sabit kalmasının piyasaların fazla hoşuna gitmediğini düşünüyoruz. USDTL kuru 1.88 seviyesinin üzerine yükselirken BIST endekside 78000 desteğinin altında kapanış gerçekleştirdi. Teknik olarak Endeksin 78000 seviyesinin üzerine yeniden yükselmekte başarısız kalması durumunda geri çekilme 75000 seviyelerine kadar görülebilir. Ancak endeks yukarı yönlü bir tepki gerçekleştirse bile yaşanabilecek tepkilerin satış fırsatı olarak değerlendirilmesinde fayda var. Bu akşam haftanın en önemli gündem maddesi olan FED toplantısı bulunuyor ve bütün gözler orada olacak.
EKONOMİDE SON GELİŞMELER
TCMB hareketsiz kalmayı tercih ederken, net bir mesaj da vermedi… Piyasa memnun olmadı… TCMB dün makro-ihtiyati araçlar da dahil olmak üzere politika enstrümanlarının tümünde hiçbir değişikliğe gitmeyerek pozisyonunu korumayı ve gelişmeleri izlemeyi tercih etti. Tamam piyasada genel konsensüs de TCMB’nin politika bileşenlerinde herhangi bir değişiklik yapmayacağı yönündeydi ancak yatırımcılar PPK duyuru sayfasının satır aralarında “TCMB’nin gerektiğine daha fazla adım atabileceği” türünden politika dilini az olsa şahin tarafa kaydıran ifadeler de aramıyor değildi. Politika dilinde bir-iki değişiklik oldu: Örneğin Mayıs PPK notlarında yer alan “enflasyonda yukarı yönlü baskıların dengeli olduğu ve düşük faiz koridorunun uygun politika işlevi gördüğü” gibi güvercin ifadeler Haziran PPK tutanaklardan çıkarılıp görece “ihtiyat kokan bekle gör stratejisine” geçildi. Ancak bu değişiklikler para politikasında büyümenin halen birincil hedef olduğu gerçeğini değiştirmedi. Enflasyona, kur ve kredi piyasalarındaki gelişmelerin etkilerinin daha yakından izleneceği ifadesine Haziran tutanaklarında yer verilmesi “güvercin politika duruşuna ihtiyat yönünde bir miktar ayar çekmenin” ötesine geçemedi bizce.
Para politikasının her iki yönde esnek tutulmaya devam edeceğini yineleyen ve TL fonlamasında piyasa koşullarına göre gerekli ayarlamalarının yapılacağının altını çizen TCMB’nin, gerilimli dönemlerde istisnai gün rejiminde birkaç günden fazla kalma niyetinde olmadığını birkez daha gördük. Bu ortamda, TL fonlamayı faiz koridorunun üst bandına taşıyarak efektif fonlama faizini yükseltme ve ihale yöntemiyle gün içi döviz satışları gerçekleştirmenin dışında TCMB’nin büyümeyi baltayacak “geleneksel sıkılaştırma politikalarından mümkün olduğunca kaçınacağını” söylemek mümkün. Özetle, şu koşullarda, TCMB’nin politika faizini artırması ve/veya koridoru üst banddan genişletmesi beklenmemeli. Zira, TCMB kurdaki volatilitenin temelde iç makro dengelerden değil global koşullardan kaynaklandığına inanırken büyüme performansından da pek memnun görünmüyor. Nitekim, TCMB son haftalarda %35’i bulan kredi artış temposunu izlemekle yetiniyor ve büyümeyi zedeleyecek adımlardan kaçınıyor.
Cari açığa ilişkin risk vurgusunu düşük tonda tutan “TCMB’nin politika duruşu bir miktar ihtiyatla net net gevşek”. Bunun piyasaya yetmediğini gördük. Zira, yatırımcılar kur riskinin yaşandığı dönemlerde daha net mesajlar veren ve piyasalara yol haritası sunan bir merkez bankası görmek ister. Dünkü PPK metininden anladığımız TCMB henüz o noktada değil. Bu aşamada, bu akşam Fed ve özellikle Bernanke’den gelecek mesajların TCMB politikaları açısından kritik önemde olduğunu birkez daha hatırlatalım.
Bu arada, dün gerçekleştirilen 14 aylık tahvil ihalesindeki faiz artışı dikkatlerden kaçırılmamalı. Dünkü ihale gelecek hafta yapılacak yüklü ihaleler öncesinde bir nevi test niteliğindeydi. Üstelik de vade kısa ve borçlanma tutarı da 1.3 milyar TL gibi olduça düşük bir seviyedeydi. TCMB’nin hareketsizliği ve iç politikada devam eden tansiyon gelecek hafta yapılacak ihaleler öncesinde baş ağrıtıyor. Yeni güne başlarken Sepet Kur 2.2050’lerde seyrediyor. Yani 11 Haziran’da gelen müdahale seviyesine yeniden yaklaştık ancak henüz o noktaya (2.22) gelmedik. Sabah TCMB’den gelecek repo ihale açıklamaları dikkatle izlenmeli.
G8, Rusya’yı Esad’sız Suriye fikrine ikna edemedi… Haftalardır Rusya’nın Esad’sız çözüme soğuk durduğunu söylüyoruz zira Rusya, Esad’ın derhal çekilmesi durumunda Suriye’de oluşacak yönetim boşluğunun kolay kolay doldurulamayacağından ve bu durumun tüm bölgeyi yeni bir istikrarsızlığa sürükleyeceğinden endişe ediyor. Geldimiz nokta Cenevre konferansının sıkıntılı geçebileceğine işaret ediyor. Türkiye’nin jeopolitik dinamikleri açısından olumlu değil.
G8 zirvesinde ayrıca ABD ile AB arasındaki serbest ticaret müzakerelerinin 8 Temmuz’da başlaması kararı alındı… Trans-Atlantik serbest ticaret anlaşmasında müzakerelerin 2014 sonundan önce tamamlanması planlanıyor. Bu durumda, proje 2015’de resmen hayata geçecek gibi görünüyor. Eğer Türkiye ABD ile paralel bir serbest ticaret anlaşması yapmakta başarılı olmazsa bu durumun dış ticaret üzerinde (özellikle ithalat kanalından) çok ciddi etkileri olabilir. İlk etapta hesaplanan yıllık maliyetin 20 milyar dolar civarında olabileceği belirtiliyor. Bu tehlikenin önüne geçmek için Mayıs’taki ABD ziyaretinde Obama’ya serbest ticaret anlaşması teklifinde bulunan Başbakan Erdoğan’a net bir yanıt gelmedi. Şu ana kadarki haber akımlarından ABD’nin mevcut ticari ilişkilerin geliştirilmesinden yana tavır sergilediğini görüyoruz ki bu iki yıl sonra karşılaşacağımız riski bertaraf etmede yetersiz kalır.
ECZACIBAŞI MENKUL DEĞERLER

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)