E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündem62. Hükümetin programı Meclis'te---

62. Hükümetin programı Meclis'te

62. Hükümetin programı Meclis'te
01 Eylül 2014 - 14:10 borsaningundemi.com

Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı ''2'nci atılım'' dönemi olarak adlandırıldı. Çözüm süreci de programa girdi

Başbakanlık 62. Hükümet programını açıkladı.
Başbakanlık internet sitesinde yayınlanan 62. Hükümet programı şöyle:
"2023 hedeflerine ulaşma doğrultusunda mali disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı yüksek ve sürdürülebilir büyüme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sermaye hareketlerinin ve ticaretin serbest olmasını savunmaya devam edeceğiz. Yoksulluk ve fakirlikle mücadelede uyguladığımız güçlü sosyal politikalarla başlattığımız sosyal restorasyon sürecine devam edeceğiz. Hükümet olarak, makro-parasal dengeleri göz
önünde bulundururken, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını da dikkate alan uygulamaları sürdüreceğiz.
2003 yılından bu yana tavizsiz bir şekilde uyguladığımız mali disiplinin bir sonucu olarak kamu açıkları önemli oranda azaltılmıştır. Bu kapsamda, 2002 yılında GSYH’ya oran olarak
yüzde 10 seviyesinde olan kamu açığı 2006 yılında fazlaya dönmüştür. 2009 yılında küresel ekonomide yaşanan finansal krizin etkisiyle yüzde 5 seviyesine yükselen açık, krize karşı alınan tedbirlerin kararlılıkla uygulanması ve ekonomideki hızlı toparlanma sonucunda 2010 yılında yüzde 2,4 seviyesine gerilemiştir.
2011, 2012 ve 2013 yıllarında ise yüzde 1’in altında gerçekleşmiş olan kamu açığının 2014 yılında da istikrarını koruyacağı öngörülmektedir.
GSYH’ya oran olarak 2002 yılı sonu itibarıyla yüzde 74 düzeyinde olan AB tanımlı genel yönetim nominal borç stoku 2013 yılı sonu itibarıyla yüzde 36,3 seviyesine düşmüştür. Bu çerçevede, küresel finansal krizin etkisiyle birçok AB ülkesi kamu maliyesi alanında ciddi darboğazlara girerken, Türkiye için kamu borcu bir risk alanı olmaktan çıkmıştır. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde de borç stoku oranının düşürülmesine ilişkin politikamız devam edecektir.
2002 yılında GSYH’nın yüzde 15,5’i düzeyinde olan kamu kesimi faiz ödemeleri 2013 yılı sonu itibarıyla yüzde 3,3 seviyesine gerilemiştir. Aynı şekilde risk algısının azalması sonucunda 2002 yılında yüzde 63,8 düzeyinde olan iç borçlanma bileşik faiz oranları 2013 yılı sonu itibarıyla yüzde 7,7 seviyesine düşmüştür. Faiz ödemelerindeki azalma aynı zamanda özel sektörün yatırım yapma imkânını da artırmıştır.
Sağladığımız ekonomik güven ve istikrar sonucu oluşan kalıcı ve sürekli büyüme ile uyguladığımız mali disiplin sonucu oluşan mali imkânları ülkenin kalkınmasına motor olacak kamu yatırımları başta olmak üzere, eğitim, sağlık ve sosyal harcamalarda kullandık. Böylelikle, vatandaştan topladığımız kaynakları eskiden olduğu gibi faiz ödemelerine değil vatandaşımızın gerçek ihtiyaçlarında kullandık.
2014 yılı içerisinde gerçekleştirilen yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine rağmen kamu maliyesine yük getirecek herhangi bir popülist politika devreye sokulmamıştır. 2015 yılında gerçekleştirilecek genel seçimlerde de bu anlayışımız sürdürülecektir.
Gelir politikamız, kamu gelirlerimizin adil bir şekilde sürdürülebilir kaynaklardan temin edilmesi hedefine yöneliktir. Bu minvalde başta gelir idaresinin reorganizasyonu olmak üzere
vatandaşın vergisini kolayca ödeyebilmesine yönelik önemliadımlar atılmış, bu çerçevede pek çok teknolojik imkân vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Bu çerçevede, modern
bilgi teknolojileri sistemlerini kullanarak yeni hizmet seçeneklerini üretmeye ve mükelleflere sunulan hizmetlerini kalitesini daha da iyileştirerek mükelleflerin gönüllü uyumunu artırmaya 
devam edeceğiz.
Geçmişte atılan adımların sağlamlaştırılması ve daha da geliştirilmesine yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edilecektir. Bu dönemde, gelir politikaları açısından temel öncelikler vergilemede adalet ve etkinliğin artırılması, istihdamın ve yatırımların teşviki, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, rekabetin geliştirilmesi, tasarruf oranlarının artırılması, şirketlerin öz sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve daha etkin bir vergi sisteminin
oluşturulması olacaktır.
Haksız rekabetin önlenmesi, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanması, ekonomide rekabet gücünün ve kamu gelirlerinin artırılması amacıyla kayıt dışılıkla mücadeleye kararlılıkla devam
edilecektir.
Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve anlaşılır kılınması, vergi tabanının genişletilmesi ve vergilemenin daha adil olmasına yönelik çalışmalara devam edilecektir. Bu kapsamda Gelir Vergisi Kanun Tasarısı TBMM’ye sevk edilmiş olup, Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere temel vergi kanunlarının gözden geçirilmesi çalışmaları ise önümüzdeki dönemde tamamlanacaktır. Kamu harcamalarının finansmanında doğrudan vergilerin ağırlığının artırılması sağlanacaktır.
Mahalli idare vergilerinin genel vergi sistemi ile uyumunun sağlanması ve bu sayede yerel yönetim öz gelirlerinin artırılması sağlanacaktır.
Gelir politikalarının belirlenmesinde ve uygulanmasında şeffaflık ve öngörülebilirlik esas alınacaktır.
Kamu harcama politikalarımız, vatandaşımızın refahını artıracak, beşeri sermayemizi geliştirecek  kalkınma hamlemizi güçlendirecek, üretimi ve istihdamı destekleyecek şekilde
önceliklendirilecektir. Kamu harcamaları etkinlik ve verimlilik temelinde gerçekleştirilecek,
şeffaf ve hesap verilebilirlik esas olacaktır. Bu alanda bugüne kadar sağlanan kazanımlar bu dönemde de artırılarak devam edilecektir. Vatandaşımızdan alınan her bir kuruşun hesabının
verilmesi temel önceliğimiz olacaktır.
Hizmet alımlarının bütçe tahsis süreci öncesinde fayda-maliyet/ maliyet-etkinlik analizini yapacağız. Kamuda taşıt kullanımının maliyet etkin hale getirilmesini içeren düzenlemelere yönelik mevzuat hazırlıkları tamamlanacaktır."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)