E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum Raporları4.çeyrek strateji ve beklentiler---

4.çeyrek strateji ve beklentiler

4.çeyrek strateji ve beklentiler
11 Ekim 2016 - 14:11 borsaningundemi.com

Gedik Yatırım, yılın son çeyreğine yatırım yapılabilir iki nottan birini kaybetmiş bir şekilde girdiğimizi belirtti

Yılın ilk yarısında küresel risk iştahındaki dalgalanmalar piyasalarımızdaki ana yönü tayin ederken, içeride siyasi ve jeopolitik risklere bağlı dalgalanmalar yaşandı. 15 Temmuz’daki başarısız darbe
girişimi üçüncü çeyrekte yurtdışından negatif ayrışılmasına neden oldu.

23 Eylül’de Moody’s’in Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirmesi ile yılın son çeyreğine yatırım yapılabilir iki nottan birini kaybetmiş bir şekilde giriyoruz. Türkiye Mayıs
2013’ten itibaren Fitch ve Moody’s tarafından olmak üzere iki adet yatırım yapılabilir nota sahipti.
Yatırım yapılabilir ülke notunun kaybedilmesi, yurtdışı kaynak maliyetlerinde sınırlı yükselişlere neden olacağı gibi sermaye çıkışlarına da neden olacak. Buna karşın mevcut getiriler, dünyanın
geri kalanında getiri bulmakta zorlanan fonlar için cazip olmaya devam eder ve yatırım yapılabilir ülke notunun kaybedilmesi ile birlikte “en kötüsü geride kaldı” algısı kuvvetlendirilebilirse fon girişleri
yeniden hızlanabilir.

Moody’s kararında da vurgu yapılan büyüme, Türkiye’nin en önemli sınavı. Hükümet ve TCMB başta olmak üzere kurumlar tarafından alınan önlemler ve teşvikler iç talebi desteklemeye yönelik. Yılın ilk
yarısında da iç talep ve kamu harcamalarıyla büyüyen Türkiye için, üçüncü çeyrek kaybedilmiş görünüyor. Son çeyrek ve 2017 yılında iç talep ve kamu harcamaların büyümeye yeniden ivme kazandırmasını bekliyoruz.

Yurtdışında Fed, BoJ ve ECB başta olmak üzere merkez bankalarının söylemleri düşük faiz ve bol likidite ortamının önümüzdeki yıl da devam edeceğini gösteriyor. Bu durum Türkiye’de uygulanmak istenen genişlemeci politikalar için hükümet ve TCMB’nin elini rahatlatıyor ancak risk de yok değil.
ABD seçimleri, Avrupa bankacılık krizi ve İtalya referandumu bu yılın geri kalanında en büyük dışsal riskler olarak duruyor. İçeride ise bankacılık maliyetlerini de doğrudan etkileyebilecek Fitch’in
kredi notu ile ilgili vereceği mesajlar ve iddianame sürecinde Türk vatandaşı ve kurumlarının da adı geçirilen İran'a uygulanan ABD yaptırımların delinmesiyle ilgili dava takip edilecek.

Fed’in aralıkta faiz artışı yapma ihtimalinin yüksek olmasına karşın, bu kararın 2015 sonundaki faiz artışı gibi bir türbülansa neden olmasını beklemiyoruz. Yılın son bölümünde dışsal ekonomik risklerin dengeli seyrettiğini düşünüyoruz. İçeride ise üçüncü çeyrekte büyümeye ilişkin öncü verilerde görülen diplerin ardından son çeyrekte toparlanmanın başlamasını bekliyoruz.

Alınan önlemlerin etkilerinin görülmeye başlaması ile birlikte iç talepten olumlu etkilenen perakende, beyaz eşya, gayrimenkul, otomotiv, ulaştırma ve telekomünikasyon ile son dönemde düşen faizler
ve sektör lehine yapılan düzenlemelerle ön plana çıkan bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde fırsatlar sunacağını düşünüyoruz.15 Temmuz’daki başarısız darbe girişimi ve hemen akabinde S&P’nin
not indirimi, Moody’s’in negatif izlemeye alması gibi etkenler dahi BIST 100’ün 74.000 altında kalıcı bir hareket yapmasına neden olmamıştı. Benzer şekilde, yurtdışı kaynaklı çok ciddi bir sınavla
karşı karşıya kalmaz isek bundan sonraki dönemde de endeksteki kayıpların bu seviyelere yaklaştıkça sınırlanacağını düşünüyoruz.

BIST’in gerek tarihsel ortalamalarına, gerekse alternatiflerine kıyasla hatırı sayılır ölçüde ucuz olduğunu düşünüyoruz. Son dönemde içeride yaşanan şoklar bu ıskontonun daha fazla artmasına neden oldu.
Fiyatların mevcut riskleri en üst düzeyde yansıttığını, bu nedenle aşağı yönlü risklerin sınırlı yukarı yönlü potansiyelin daha fazla olduğunu düşünüyoruz.

BIST 100’de 75.000 ve altındaki seviyelerin 72.000 riskini de göz önünde bulundurmak kaydıyla kademeli alım için fırsat oluşturduğunu düşünüyoruz. Yılın son çeyreğinde 15 Temmuz’daki darbe girişimi
öncesinde görülen 83.000 civarının yeniden test edileceğini düşünüyoruz. Son çeyrekte ana hatlarıyla 72.000-83.000 aralığında dalgalanmanın devamını bekliyoruz.

Dolar/TL’de 2,90-2,95 aralığında diplerin oluşmaya devam edeceğini Fed faiz artışı beklentisinin de etkisiyle son çeyrekte 3,10-3,15 hedefli düşük ivmeli bir yükselen trend izleyeceğimizi düşünüyoruz."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)