4 ayaklı stratejiyi uygulamalıyız

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) tahminlerine göre geliri 1 milyar doların üzerinde olan şirket sayısının 2025'te 15 bine yükseleceğini belirterek, "Örgüte göre bunun yarısı gelişmekte olan ekonomilerde yer alacak" dedi.

CFA İstanbul Yatırım Profesyonelleri Derneği tarafından düzenlenen "3. Orta ve Doğu Avrupa Yatırım Konferansı"nın açılışında konuşan Turhan, 2004 yılında katıldığı bir toplantıda 2030 yılında Çin'in ABD'den sonra en büyük ikinci pazar olacağına dair bir görüşün ortaya atıldığını ancak bunun 2011 yılında gerçekleştiğini kaydetti.

Turhan, bugün Çin ekonomisinin neredeyse ABD ekonomisi ile aynı seviyeye ulaştığını hatırlattı. Dünyanın büyük bir değişim içinden geçtiğini, bunun bir yüzyıl içerisinde ancak bir kez olabileceğini dile getiren Turhan, son dönemdeki gelişmelere baktığında, büyüme oranının yapısal olarak gelişmiş ekonomilerde yavaşladığını, gelişmekte olan pazarların ise daha iyi durumda olduğunu anımsattı.

Turhan, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) bir öngörüsüne göre, gelişmekte olan ekonomilerin, global ekonomiye katkısının 2019 yılı itibarıyla yüzde 60'a çıkacağını ifade etti. Bu gelişmenin kendini özel sektörde de gösterdiğini vurgulayan Turhan, bugün yıllık geliri 1 milyar doların üzerinde 9 bin kurum olduğunu, bunun 3'te ikisinin gelişmiş ekonomilerde yer aldığını belirtti.

Turhan, OECD tahminlerine göre geliri 1 milyar doların üzerinde olan şirket sayısının 2025 yılında 15 bine yükseleceğini, örgüte göre bunun yarısının gelişmekte olan ekonomilerde yer alacağını anlattı. "Gelişmekte olan ekonomiler dünyası bu kadar geniş ve derin bir değişime hazır mı? Potansiyel yatırımcıların, şirketlerin bütün beklentilerini karşılayacak alt yapıya sahip mi?" diye soran Turhan, bu sorunun çok kritik olduğuna işaret etti.

 "Finansal piyasalar arasındaki büyüme farklılığını kapatmak için 4 ayaklı bir strateji uygulamak zorundayız" 

Turhan, Türkiye'nin bölgesindeki en büyük ekonomi olduğunu, İstanbul'un bölgesinde bir "hub" (merkez) rolü oynadığını söyledi. Finansal piyasalar arasındaki büyüme farklılığını kapatmak için 4 ayaklı bir strateji uygulamak gerektiğine dikkati çeken Turhan, bu stratejileri ise "kurumsal restorasyon, altyapının geliştirilmesi, daha kalifiye yatırımcıların Türkiye'ye çekilmesi ve bölge içerisindeki iş birliğinin arttırılması" şeklinde sıraladı. 

Turhan, şu anda "rekabetle birlikte iş birliği" yapılması için çalıştıklarını, bütün Orta ve Doğu Avrupa piyasalarının aynı koşullarda çalıştığını ifade etti. Sürdürülebilir bir piyasayı tek başına gerçekleştirmenin pek mümkün görünmediğinin altını çizen Turhan, şunları da kaydetti:

"Finansal hizmetler endüstrisine ve sermaye piyasasına bakıldığı zaman likidite en önemli faktör. Tek başımıza istenilen seviyeyi yakalamak kolay görünmüyor. Biz aslında bir federasyon olarak çalışıyoruz, Avrasya Borsalar Federasyonu adı altında çalışıyoruz. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan Orta ve Doğu Avrupa'ya kadar bütün borsaları bir federasyon altında toplamak bizim için önemli bir adım. Sadece bu yeterli değil. Bu bölgedeki bütün borsalar arasında bir ağ üzerinde çalışabilmek bizim hedefimiz olmalı. Ve bu bölgede piyasaya sürülen her türlü finansal araçtan, bu ağ üzerinde çalışmakta olan bütün borsalar üzerinden her yatırımcının faydalanabilmesi önemli."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.