E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasa2.5 milyar varillik petrol işgali---

2.5 milyar varillik petrol işgali

2.5 milyar varillik petrol işgali
15 Haziran 2017 - 10:17 borsaningundemi.com

ABD terör örgütü PYD/PKK ile birlikte Suriye’yi işgal ederken diğer taraftan ülke petrolünü paylaştırıyor. Suriye Petrol Bakanlığı’nın 2011 yılı verilerine göre ülkede 2,5 miyar varil petrol rezervi bulunuyor.

Ortadoğu petrollerinin dünyaya açılması için çok önemli bir coğrafyada bulunan Suriye, limanları, 1300 kilometre uzunluğunda petrol boru hattının yanısıra hiç konuşulmayan yeraltı kaynaklarıyla da Batı ülkelerinin iştahını kabartıyor. Savaşın başladığı 2011 yılında Suriye Petrol Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapora göre Suriye, 2011 yılı ilk çeyreğinde 34 milyon 828 bin varil ham petrol üretti, yine aynı dönemde günlük üretim 387 bin varile ulaşıyordu. Suriye’de 2,5 milyar varil petrol rezervi olduğunu gösteren rapora artık internet ortamında ulaşılamıyor. Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’nın 5 Mayıs 2011 tarihinde yayınladığı haberde kaynak olarak gösterilen Suriye Petrol ve Mineral Kaynakları Bakanlığı raporunun ham halinin tüm İngilizce ve Arapça kaynaklardan kaldırılması dikkat çekiyor.

PETROL İHRAÇ EDİYORDU

Enerji uzmanlarının raporları da Suriye’deki kaynaklara ilişkin resmi rakamları doğruluyor. 2011’de günlük 400 bin varile yakın petrol üretilen ülkede bu rakam bir yılda 140 milyon varili aşıyordu. Çıkardığı petrolü Avrupa Birliği ülkelerine satan Suriye, 2011’de AB’ye yaklaşık 2,7 milyon ton ham petrol ihraç etti. Petrolün varlığı bilinmesine rağmen ülkede 1950’lere kadar bu yönde bir atılım olmadı. 1955’te ABD’liler, bir yıl sonra da Almanlar Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı’da petrol çıkardı. Suriye’de petrolün devlet şirketince çıkarılması Sovyetler’in yardımıyla 1962 yılında Rumeylan’da oldu. 1993 yılına gelindiğinde ülkede ortalama petrol üretimi günlük 570 bin varile ulaştı. Suriye’de petrol arama, çıkarma ve işletme faaliyetlerini Suriye Petrol Şirketi (SPC) yürütüyordu. 1991 verilerine göre, Şam rejimiyle birlikte ABD, İngiltere, Kanada, Belçika, Fransa, Almanya, İspanya, İskandinav ülkeleri ve Japonya’dan gelen şirketler de Suriye’deki petrol üretimine katıldı.

DEAŞ ANAHTAR OLDU

2011’de iç savaşın başlamasıyla birlikte Suriye’de üretilen günlük ham petrolün hangi rakamlara düştüğü şimdilik meçhûl. Ancak 2012 sonu itibariyle sahaya sürülen terör örgütü DEAŞ, Suriye ve Irak topraklarında özellikle petrol alanlarında hakimiyet kurdu; çıkardığı petrolü daha sonra Şam rejimiyle yer yer işbirliği içerisinde sattı. ABD’nin bölgeyi dizayn etmek için kullandığı en önemli yapılanma olan DEAŞ, sonraki yıllarda PKK’nın legalize edilmesi ve tüm kuzey Suriye’nin terör örgütüne teslim edilmesi amacıyla sahneye çıktı. Suriye PKK’sı PYD, ‘DEAŞ’ın elindeki bölgeleri kurtarma’ bahanesiyle Türkiye’yi güneyden çevreleyen koridor boyunca birçok yerleşim yerini ele geçirdi. Dolayısıyla rejimden DEAŞ’a geçen petrol/gaz bölgeleri de son olarak PKK’nın kontrolüne girmiş oldu.

O toplantıyı deşifre ettik

Ülkenin petrol kaynaklarının bundan sonra nasıl kullanılacağına ilişkin kararın verildiği Kamışlı toplantısını önceki gün Yeni Şafak'ta yer almıştı. ABD ile Suudi Arabistan istihbaratı öncülüğünde Suriye petrollerinin geleceğine yönelik bir toplantı yapılmış, ülkenin petrol kaynakları adeta yağmalanmıştı. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan temsilcilerin de bulunduğu toplantıya Suriye içerisinden bazı aşiret liderleri ve PKK/PYD’li üst düzey isimler de katılmış, görüşmede Suriye petrol ve doğalgaz potansiyelinin yüzde 95’ine sahip Haseke, Rakka ve Deyr Zor bölgelerinin geleceği ve yeraltı zenginliklerinin çıkarılması, işlenmesi ve pazarlanması konusunda radikal kararlar alınmıştı. ABD’li Albay John Dorrian’ın da katıldığı toplantıda, çıkarılan petrolden PKK/PYD’ye de hisse verilmesi kararlaştırıldı.

Ülkenin kaymağını PKK’ya verdiler

Suriye topraklarının yüzde 23’ünü işgal eden terör örgütü PYD/PKK, ABD’nin askeri desteğiyle, ülkenin en büyük üç barajını ele geçirdi. Fırat Nehri üzerindeki barajlar, ülkenin elektrik ve sulama ihtiyacının büyük kısmını sağlayabiliyor. Harita alan ölçümlerine göre PYD/PKK, yüzölçümü yaklaşık 185 bin kilometrekare olan Suriye’nin yaklaşık 39 bin 500 kilometrekaresini işgal ediyor. Ülkenin yüzde 23’ünde işgali süren örgüt, Halep’in doğusundaki Tişrin, Rakka’nın batısındaki Tabka ve Baas barajlarını kontrol ediyor. Halep’in doğusundan Irak sınırına uzanan büyük tarım arazileri, üç barajın rezervleriyle sulanabiliyor. Ülkedeki tarım arazilerinin 30 bin kilometrekareye denk gelen yüzde 60’lık kısmı, PYD/PKK kontrolündeki bölgede yer alıyor.

SINIRIN YÜZDE 65’İ

Terör örgütü ayrıca, Suriye’de tarım arazilerinin sulanabilen yüzde 9,4’lük kısmında hakimiyet kurdu. Sulanan sözkonusu alanın yüzde 80’inine PYD/PKK’nın elindeki barajlar kaynak sağlıyor. Terör örgütünün el koyduğu üç baraj, Suriye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’ini karşılayan kapasitede. PYD/PKK, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca, doğuda Haseke, Rakka ilinin kuzeyi ve Halep’in doğusundaki Münbiç ile kuzeybatısındaki Afrin ilçelerini kontrol ediyor. Örgüt, Suriye-Türkiye sınırının da yaklaşık yüzde 65’ini işgal ediyor.

Musluğun başında

PYD/PKK’nın Halep’in doğusunda Aralık 2015’te terör örgütü DEAŞ’tan aldığı Tişrin barajı, yıllık 630 megavat (MV) enerji üretme kapasitesine sahip. Yaklaşık 40 metre uzunluğunda biriktirme alanına sahip baraj, Münbiç ve Kobani’ye (Ayn el-Arab) sulama imkanı sunuyor. Rakka’nın batısında, ismini Tabka ilçesinden alan baraj ise 13 Mayıs’ta PYD/PKK’nın eline geçmişti. Tabka barajı, 824 MV yıllık üretimi ve el-Esed Gölü adı verilen 60 metre biriktirme havzasıyla geniş bir enerji ve sulama altyapısına sahip. 630 kilometrekare alana sahip el-Esed gölü, Suriye’nin en büyük su rezervi durumunda. Tabka barajı, 10 kilometreküp su tutma kapasitesi ile Halep kent merkezinin içme suyunun yanısıra doğusundaki Münbiç ve Ayn El Arab’tan Irak sınırına kadar uzanan arazilerin sulayabilecek kapasitede. PYD/PKK’nın ABD desteği ile yürüttüğü Rakka operasyonu kapsamında örgütün eline geçen bir diğer baraj, Tabka’nın kuzeydoğusundaki Baas barajı oldu. 4 Haziran’da örgütün kontrolüne giren baraj, yıllık 75 MV enerji üretme kapasitesine sahip.

Yenişafak

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • fatih,islambul15 Haziran 2017 12:35

    HIRSIZ KATİL TÖRERİS AMERİKA KURDUĞU TEZGAHLA ÜLKESNİ ZENGİN EDİYOR MAZLUMUN MÜSLÜMANIN HAKKINI YİYOR KANINI AKITIYOR ALLAH SİZLERİ AKITTIĞINIZ MASUM KANLARLA BOĞSUN KAHR PERİŞEN EYLESİN

  • D.demirkan 15 Haziran 2017 11:50

    HIRSIZ ABD MAZLUM İNSANLARIN HAKKINI YİYE YİYE ZENGİN OLDUNUZ.BARBAR FAŞİSTLER.