İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Şekerleme ve Şekerli Mamulleri Tanıtım Grubu Başkanı Zekeriya Mete, mevcut bürokratik yapı ile ihracatta 500 milyar dolarlık 2023 hedefinin hayal olduğunu belirterek, "Bırak 500'ü 250 milyar dolar bile hayal" dedi.
Eren Güler'in Hürriyet'teki haberine göre, Köln'de düzenlenen ISM şekerleme fuarında konuşan Mete, birlik olarak 2013 yılında 2.5 milyar dolarlık ihracat yapmalarına rağmen sektöre yeterli ilginin gösterilmediğinden yakındı. Mete, şunları kaydetti:
"Sivil toplum kuruluşları, bizler, ne kadar mücadele edersek edelim, arkamızda sıkıntıları çözecek bürokrasi olmadığı takdirde bir adım öteye gidemiyoruz. Sonuçta siz her adımda mevzuatlara, bürokratlara bağlısınız. Son 3-4 yılda gümüş, altın, pırlanta satıldı dendi ihracat rakamları bir yere geldi. Ama gerçek olarak ekonomiye katkı yapacak, katma değer yaratacak, istihdam yapacak sektörlerle kimse ilgilenmiyor. Bu sıkıntılar bürokrasi ile de kurumun başındaki ile de bağlı olduğu bakanlıklarla da alakalı. Her bakanlık kendine has bir sorun ortaya çıkartıyor. Ortak amaç Türkiye’nin ekonomisine katkı, Türkiye’nin geleceğine katkı, ihracatına katkı olmalıyken, Bakanlıklar her yeni çıkardıkları mevzuatla ihracatçıya ne kadar zarar verdiğinin hesabını yapmıyor."
YENİ BİR YAPIYA İHTİYAÇ VAR Türkiye'de inisiyatif alabilecek bir bürokrasi olmadığını belirten Mete, "Mevcut bürokratik yapı bizi ancak 150 milyar dolar ihracata getirebildi. Ama Türkiye'nin bundan sonra vizyoner, vitrin ve beyin olarak ciddi bir değişime ihtiyacı var. Ben bunları 3 yıldır söylüyorum. Ama hiç bir şey değişmedi. Halen aynı sıkıntıları, sorunları konuşuyoruz. 2023 yılında da 500 milyar doları yakalayamayacağız. Bu hedefe ulaşılabilmesi için Türkiye’de otomotivin 100 milyar dolar olması gerek. Önümüzdeki 10 yılda otomotiv 100 milyar dolarlık ihracat yapabilir mi? Türkiye şu haliyle her yıl yüzde 10 artış yapsa, 2023’te 390 milyar dolara geliyor. Şimdi her yıl üzerine yüzde 10 koyacak sektörleri konuşalım hadi... Geçen yıl toplam ihracat sadece 100 milyon dolar artarken biz sektör olarak 400 milyon dolarlık artış sağlayıp üzerimize düşeni yaptık. Diğerleriyle ilgilenmeyin demiyoruz ama artış yapan sektörleri ortaya koymak lazım, yoğunlaşman gereken sektörlere bakmalısın. İstihdam, katma değer, cari fazla, bunları yaratan sektörleri koy masaya, ihtiyaç analizlerini çıkar ve sorunlarını çöz. Sorunlar çözülmezse değil 500 milyar dolar, 250 milyar dolar ihracat bile hayal" diye konuştu.
Son günlerde artan dolar kuru ile ilgili de endişeleri olduğunu kaydeden Mete, doların 2.40 TL'yi geçmesi durumunda iflaslar olabileceğini kaydetti.
TİM BAŞKANI'NA: HELAL OLSUN SİZE! TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi de eleştiren Mete, şöyle konuştu:
"Geçen TİM Başkanı ile toplantıdaydık. Pırlantanın KDV’si kaldırıldı ya, dedim ki 'başkan helal olsun size. Siz başbakana 3 tane sektörün sorununu götürdünüz. Zeytinyağcıların, madencilerin, bir de pırlantacıların. Başka sektör yok muydu bu ülkede?'
Bir kıstas alınacaksa katma değer cinsinden mi, istihdam cinsinden mi, yerli girdi cinsinden mi, neye göre bakılmalı? Burada bu unsurları taşıyan en önemli sektörlerden birisi biziz. Hammaddeyi topraktan alıyoruz, sanayiye geçiyor. O sanayiden başka bir sanayiye ve ihraç ediyoruz. Böyle çalışan başka bir sektör yok. Yüzde 16 her yıl artış göstermişiz, son 5 yılda yüzde 80 artış yapmışız. Rakamlar ortada. Bu rakamlara bakıp da bu sektörün sorunlarını çözmemek, bunlara duyarsız kalmak ve o koltukları işgal etmek hangi vatanseverlikle bağdaşıyor? Stratejik sektör ne otomotiv, ne de elektroniktir. Onların teknolojiye dayalı üretim yaptıkları için istihdama ciddi katkı yaptıklarını düşünmüyorum. Biz topraktan pancar alıyoruz, çiftçi çalışıyor. Oradan sanayiye gidiyor şeker oluyor. Bir sanayiye daha gidiyor, çikolata bisküvi vs. oluyor. Oradan da ihracata gidiyor. Yüzde 70 katma değer yaratan bir sektörüz. Yüzde 70 yaratan sektörü bırakıp da, yüzde 5-10 katma değer yaratan sektörleri ön plana çıkarıyoruz. Bizim yarattığımız katma değer kadar, diğerlerinin yarattığını düşünmüyorum."
ARTAN KURLARIN İHRACATÇIYA FAYDASI YOK Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkan Yardımcısı Hidayet Kadiroğlu da artan dolar kurunun ihracatçıya yaradığı algısının doğru olmadığını belirterek, "Dolar artınca hammadde maliyetleri de otomatikman artıyor. Ayrıca karşı taraftaki alıcılar da kur yükseldiği için sizden hemen iskonto istiyor. Dolayısıyla bir anda yükselen kurların ihracatçıya bir faydası yok" dedi.
Şekerli ürünler ihracatında Irak'ın en büyük pazar olduğunun altını çizen Kadiroğlu, "Hatta sadece Irak pazarına çalışan şirketler var. Cezayir, Mısır ve Kuzey Afrika pazarları da çok güçlü. Avrupa'yla ilgili en büyük sıkıntımız ise kotalar. Özellikle Türkiye'de yatırım yapan Avrupalı firmaların yine Avrupa ülkelerine ihracatından dolayı üçüncü dördüncü ayda kotalar dolmaya başlıyor, bundan dolayı da Türk ihracatçısı ciddi sıkıntı yaşıyor" diye konuştu
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.