E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasa2009’da başladı 2022’de sona erdi---

2009’da başladı 2022’de sona erdi

2009’da başladı 2022’de sona erdi
02 Ocak 2023 - 11:44 borsaningundemi.com

Bundan neredeyse tam bir sene önce, 3 Ocak 2022 tarihi, borsalar için sıradan bir gün gibi görünüyordu. Ancak o günden bu yana yaşananlar, 3 Ocak tarihinde tam bir kırılma yaşandığını bugün daha iyi gösteriyor.

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Her yatırımcının hayali geleceği öngörebilmektir. Herkes bunun imkansız olduğunu bilse de aslında yapılan budur: Geleceği tahmin etmek. Ancak bazı günler, yaşanacakların habercisi olsa da maalesef o günün sıradan bir gün olmadığını söyleyebilmek o gün için hep çok zor olur.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, bu yıl borsalarda ve hemen hemen tüm piyasalarda  yaşananlar bugün değerlendirildiğinde, 3 Ocak 2022 tarihinin on yılı aşkın bir süreyi içine alan bir trendin son günü olduğunu görmek geç de olsa mümkün olabiliyor. Bu arkadan takip etme hali, kim bilir belki bugünün de bir başka yükseliş trendinin başlangıcı olduğunu gözden kaçırmamıza neden oluyor.

Milat: 3 Ocak 2022

The New York Times’tan Joe Rennison’ın haberine göre, 2022 yılında ABD piyasalarının ilk günü olan 3 Ocak, Barack Obama'nın hâlâ başkan olduğu dönemde başlayan hisse senedi rallisinde sıradan bir gün gibi görünüyordu. S&P 500 rekor seviyeye ulaştı. Otomobil endüstrisini alt üst eden ve birçok yatırımcıyı zengin eden Tesla, yüzde 13,5 oranında yükseldi ve tüm zamanların zirvesine yaklaştı. O Pazartesi, aslında, on yıldan fazla bir süredir çoğunlukla tek bir yönde ilerleyen ve S&P 500'ün Mart 2009'dan bu yana yüzde 600'den fazla yükselmesini sağlayan bir trendin de sonuydu.

Sadece iki gün sonra Amerikan Merkez Bankası (Fed), Wall Street'te tipik olarak rutin bir olay olan önceki toplantısının tutanaklarını yayınladı ve tutanaklar politika yapıcıların enflasyon konusunda çok endişeli olduklarını ve hızla faiz oranlarını yükseltmeleri gerektiğini düşündüklerini ortaya koydu.

Yatırımcılar bunu olumsuz karşıladı ve bu S&P 500'ün o gün yüzde 1,9 oranında düşmesine neden oldu ve o gün yılın geri kalanına sahneyi hazırlayan bir hisse senedi satışının da fitilini ateşledi.

Geride kalan 12 ay, finans piyasaları için büyük bir değişime işaret etti çünkü Fed, on yılların en kötü enflasyonunu kontrol altına almak için mücadele ederken, faiz oranlarını art arda ve rekor seviyelerde yükseltti. Bugün bu çabaları meyvesini vermeye başladığı görülüyor ve son zamanlarda fiyat artışları yavaşlıyor. Ancak Fed'in dünyanın en büyük ekonomisini yavaşlatmaya yönelik sert eylemlerinin yaygın sonuçları oldu. Yıl, borçlanmayı ucuz hale getiren ve yatırımcıları kazançlı getiriler için yeni teknoloji şirketlerinin hisse senetleri ve kripto para birimlerinde risk almaya teşvik eden düşük faiz oranı döneminin sonunu gördü.

Ne S&P 500 ne de Tesla o zamandan beri 3 Ocak'ta ulaştığı zirvelere ulaşamadı. Cuma gününü düşüşle kapatan S&P 500, yılı yüzde 19,4 düşüşle kapatarak 2008'den bu yana en kötü yıllık performansını yaşadı. FTX gibi kripto para devleri iflas etti ve borç artık ucuz olmaktan çıktı.

Fed işinin henüz bitmediğini söylüyor

Ancak ABD ekonomisi olası bir resesyona doğru giderken bile, Fed işinin henüz bitmediğini söylüyor. Enflasyon soğumaya başlasa da hala çok yüksek ve faiz oranlarının daha da artması ve daha fazla acıya neden olması bekleniyor.

Invesco Küresel Piyasalar Baş Stratejisti Kristina Hooper, “Merkez bankaları bu yıl enflasyon nedeniyle piyasaları yönlendirdi ve bu 2023'e kadar devam edecek. Bu çok çok dramatik, tarihi bir an. Hepimiz pandemiyle başlayan ve hala devam eden bir dizi olağanüstü olaya tanıklık ediyoruz” diyor.

Fed'in mücadelesi, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin gıda ve enerji maliyetlerini yükselterek petrol ve tahıl ithalatına bağımlı daha fakir ülkelerde bir kriz yaratmasıyla Şubat ayı sonlarında daha da zorlaştı. Mart ayında Fed, faiz oranlarını daha şiddetli şekilde artırmaya başladı.

Riskli varlıklar değer kaybetti

Daha yüksek faiz oranları, merkez bankalarının enflasyonla mücadelede birincil aracı olma özelliği taşıyor. Oranlar yükseldiğinde, borçlanma maliyetleri de artarak ekonomideki talebi yavaşlatıyor ve teoride fiyat artışını yumuşatıyor. Dünya çapında borçlanma maliyetlerinin temelini oluşturan 10 yıllık ABD devlet tahvillerinin getirisi bu yıl yüzde 2,36 artarak 1962'ye kadar giden verilerdeki en yüksek yıllık artışını kaydetti. Tahvillerin yanı sıra bu süreçte, mortgage borçlanma oranları, şirket bonoları ve diğer borçlar daha da yükseldi.

Daha yüksek maliyetler aynı zamanda şirketler için daha düşük kar anlamına geliyor ve bu da hisse senedi fiyatlarını düşürüyor. Bu, özellikle büyümeleri düşük faiz oranlarıyla desteklenen teknoloji şirketleri için geçerli oldu. Teknoloji hisseleriyle dolu Nasdaq 2022 yılında tam yüzde 33,1 oranında düştü.

Yatırımcılar borsada para kaybettikçe ve hane halkı enflasyon nedeniyle artan maliyetlerle karşı karşıya kaldıkça, daha spekülatif diğer piyasalarda kayıplar yaşandı. En tanınmış kripto para birimlerinden biri olan Bitcoin'in fiyatı yüzde 70’e yakın oranda düşerken, pandemi sırasında yeni bir amatör yatırımcı türü tarafından hisse fiyatları yükselen GameStop ve AMC Entertainment gibi sözde meme hisseleri de yıl boyunca değer kaybetti..

Aynı yatırımcı kitlesi arasında popüler olan Tesla, bu yıl yüzde 65 oranında düştü; bu, şirketin halka açıldığı 2010 yılından bu yana en kötü performansını sergilediği ve değer kaybettiği ikinci yıl oldu.

20 yıl sonra ilk kez dolar, euroyu geride bıraktı

Yükselen enflasyona rağmen, ABD ekonomisi dayanıklılığını korurken, Avrupa bir enerji kriziyle karşı karşıya kaldı ve Sri Lanka ve Pakistan gibi gelişmekte olan piyasalar bocaladı. ABD'nin göreli gücü, onu yatırımcıların paralarını yatırması için güvenli bir yer haline getirdi ve nakit akışı, doların değerinin yükselmesine yardımcı oldu. 20 yıl sonra ilk kez dolar, eurodan daha değerli oldu.

Merkez bankasının 15 Haziran'da yapacağı toplantıdan birkaç gün önce tüketici duyarlılığında bir çöküşü gösteren beklenmedik derecede vahim bir rapor, politika yapıcıları ürküttü ve S&P 500'ün son zirvesinden en az yüzde 20 düşüş olarak tanımlanan bir ayı piyasasına girmesine yardımcı oldu.

Bu, Fed’in faiz oranlarını yaklaşık otuz yıldır ilk kez 0,75 puan artırmasına neden oldu ve Fed'in yükselen enflasyona atfettiği riskleri göstermesi bakımından önemliydi.

Yine de, çalkantılı olaylar bazı yatırımcıların kesinlikle en kötüsünün geride kaldığını düşünmesine neden oldu. Temmuz ayında, kurumsal finansal raporların beklenenden daha iyi görünmeye başlamasıyla borsa yeniden yükselmeye başladı. Haziran ortasından Ağustos ortasına kadar S&P 500 yüzde 17,4 oranında arttı.

Fed için yükselen hisse senedi fiyatları, yatırımcıları zenginleştiren ve enflasyonu düşürme çabalarına karşı çalışan bir sorun yarattı. Wyoming'de geniş kitlelerce izlenen bir ekonomi forumunda Fed Başkanı Jerome Powell, yatırımcıları enflasyonla mücadelenin henüz bitmediği ve merkez bankasının kampanyasını bitirmeden önce faiz oranlarının önemli ölçüde artması gerektiği konusunda sert bir şekilde uyardı. Borsalar yeniden düşmeye başladı ve S&P 500 Ekim ayında yeni bir dip yaptı.

Yatırımcılar ve Fed arasındaki savaş kızışıyor

2023'e girerken, yatırımcılar kendilerini Fed ile başka bir savaşa hazırlıyor. Eylül ayında İngiltere devlet borcundaki vahşi dalgalanmadan kaynaklanan sarsıntılara ve ardından Kasım ayına kadar kripto piyasalarının çözülmesine rağmen, S&P 500 en düşük seviyesinden neredeyse yüzde 8 oranında yükseldi.

Aralık ayında Fed, faiz oranlarını yüzde 4,25 ila yüzde 4,5 arasında bir hedef aralığına yükselterek yılın başındaki beklentilerin oldukça üzerine çıkmış oldu. Politika yapıcılar, yüksek faiz oranlarının 2023'te ne kadar artması gerektiğine dair tahminlerini de yükseltti, ancak yatırımcılar gözünü bile kırpmadı. Enflasyonun soğuduğuna dair işaretler vardı ve bazıları, mevcut yüksek faiz oranlarının ekonomiye sızmasına izin vermek için merkez bankasının daha fazla oran artışına gitmesinden daha önce duraklama olasılığının daha yüksek olduğunu düşündü.

Barclays Amerika Hisse Senetleri Eş Başkanı Todd Sandoz, “Bence hisse senedi piyasasında şu anda bardağın yarısı dolu ve borsalar, Fed ve diğer varlıkların bize söylediklerini tam olarak fiyatlamıyor” diyor.

Uzun süreli enflasyon ve yüksek faiz oranları kazançları ısırmaya başladıkça, bazı yatırımcıların 2023'ün başlarında keskin bir düşüşle revize edilmesini bekledikleri şirket kârları da riske eklenmeye başladı. Bu, hisse senetlerinin daha da düşmesi gerektiği anlamına gelebilir.

Bir yıl önce, hisse senetlerinin ve tahvillerin 2022’yi nerede bitireceklerini tahmin etmekten sorumlu banka analistleri biraz iyimserdi. Bir Bloomberg tahmin derlemesine göre, Morgan Stanley'den Mike Wilson tarafından o dönemde S&P 500 için yapılan en karamsar tahmin bile, endeksin yılı gerçekte olacağı yerden yüzde 10 daha yüksek bitireceğini düşünüyordu. Şimdi, bu yılın en iyimser stratejisti, Scotiabank'tan Hugo Ste-Marie, S&P 500'ün 2023'te kaybettiği zemini telafi etmesini beklemiyorken, çoğu kişi piyasanın erken bir düşüşün ardından yılı kabaca başladığı yerde bitireceğini düşünüyor.

BMO Financial Group Baş Ekonomisti Doug Porter, “Son 12 ayda olanlar göz önüne alındığında, ister enflasyondan ister Fed politikasından olsun, hepimiz başka sürprizlere hazırlıklı ve olasılıkları düşünürken cesur olmalıyız” diyor.

2023’te küresel borsaların 3 büyük gündemi

 

IMF Başkanı: 2023'te AB'nin yarısı resesyona girecek

 

İşte 2023'e devredilen küresel krizler...

 

2023, ABD hisse yatırımcısı için zorlu geçecek

 

Kripto 2023’te daha zorlu bir kışa hazır olmalı

 

Borsaları 2023’te zor günler bekliyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)