20 milyar dolarlık evlilik yolda

Geçtiğimiz 2 yıl satın alma ve birleşmelerin gözdesi olan Türk şirketleri, 2012'de yabancı fonları yarıştıracak. Yaklaşık 8 milyar dolarlık özelleştirme gelirinin beklendiği 2012'de bunun dışında Türk şirketleri için yaklaşık 12 milyar dolarlık bir yabancı yatırım bekleniyor.
Satın alma ve birleşmelerde fon şirketlerinin başrolü oynayacağı belirtilirken talep, sağlık, enerji, perakende ve e-ticaret sektörlerinde yoğunlaşacak. Bu yıl özeleştirme ihalelerinin de etkisi ile büyük ölçekli işlem sayısında bir artış beklenirken, evliliklerin gözdesi ise yine KOBİ'ler olacak.
Ekonomik kriz sonrası güvenli liman arayışına giren büyük sermaye fonları ve yabancı yatırımcılar 2010 ve 2011 yıllarında Türkiye’de gerçekleştirdikleri satın alma ve birleşme işlemleri ile piyasada önemli bir hareketlilik yarattı. Aralarında MEY İçki, Garanti Bankası, Şok Marketler gibi sektörünün öncüsü olan pek çok Türk şirketi, son 3 yılda yaklaşık 25 milyar dolara ulaşan yabancı yatırım pastasından önemli pay aldı. Bu yıl özellikle otoyol ve enerji özelleştirmelerinden 8 milyar dolarlık bir gelir bekleniyor. Büyük ölçekli semaye girişlerinin de önünü açacak özelleştirmeler dışında 2012 için tahmin edilen yabancı yatırım rakamı ise 12 milyar dolar civarında. Şirket evliliklerine aracılık eden araştırmacıların ortak kanısı ise sermaye fonlarının 2012 için ciddi alımlarla öne çıkacağı yönünde.
Sağlık, enerji ve perakende gözde partnerler olacak
Geçtiğimiz dönemlerde üretim ve imalat sektörlerinin ön plana çıktığı işlemlerde, bu yıl sağlık, enerji, perakende şirketlerinin ciddi talep alması bekleniyor. Frost & Sullivan Türkiye Direktörü Philipp Reuter, son üç yılda gerçekleşen 25 milyar dolar düzeyindeki yabancı yatırımın yüzde 46’sının imalat sektörüne, yüzde 54’ünün ise hizmet sektörüne yöneldiğine işaret ederek, 2012 tahminlerinde" Son dönemlerde açıklanan imalat sanayi kapasite kullanım istatistiklerinin yükseliş trendinde olması da önümüzdeki dönemlerde toplam yabancı sermaye içerisinde aslan payının hizmet sektöründen imalat sektörüne kayabileceğinin sinyallerini vermekte. Frost & Sullivan olarak talep aldığımız sektörlerin başında otomotiv, enerji, sağlık ve savunma sektörleri gelmekte. İlgi geçtiğimiz yılla kıyaslanamayacak kadar yüksek" ifadelerine yer verdi.
Daha önce çeşitli yatırımlarla Türkiye'ye giriş yapan yabancı sermayenin bu yıl satan tarafta olabileceğini vurgulayan Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar da yeni döneme ilişkin şu ipuçlarını verdi: "Global ekonomik ortamdaki olumsuz havaya rağmen yabancıların Türk şirketlerine ilgisi kesilmedi; ilgi çok yüksek seviyede diyebilirim. Finansal hizmetler, e-ticaret, sağlık, perakende, enerji, kimya, üretim önde gelen sektörler."
Lojistik avantaj ve maliyet çekici geliyor
Türkiye'de büyüme potansiyeli ve özellikle tüketim ürünlerine artan talep yoğunlaşan yabancı sermaye ilgisinin en önemli nedenleri olarak gösteriliyor. Bunun dışında lojistik avantajlar da Türkiye'yi yatırım açısından öne çıkaran bir diğer neden. Finansal ve stratejik yatırımcıların bu noktada farklı yaklaşımlar sergilediğini kaydeden PwC Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Hüsnü Dinçsoy şu yorumları yaptı:
"Stratejik bir yatırımcı için lojistik olarak veya maliyet olarak daha cazip olması, belirli pazarlara girmek için en doğru başlangıç noktası olduğu için veya satış ve dağıtım ağlarının güçlendirilmesi gibi sebepler önemli sebepler arasında yer alırken, finansal yatırımcı için kendi odaklarına göre birçok farklı sebep olabilir. Belirli bir bölgede ve belirli sektöre yatırım amacı, sektör genelinin çok üzerinde sürdürülebilir ve yüksek kârlılık oranları, katma değer sağlayan, özellikli ve know-how gerektiren iş kolları ve niş üretim şirketlerinin varlığının Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli dikkat çekici bir şekilde ortaya koyması başlıca sebepler arasında sayılabilir. Yüksek talebe gelen yatırımcı 50 -200 milyonluk şirketlere ilgi gösteriyor"
Türk patronlar kontrolü bırakmak istemiyor
Daruma Kurumsal Finansman Yönetici Ortağı Özkan Yavaşal, şirket sahiplerinin düşünce yapısının değiştiğini ve yabancı yatırımcıya sıcak baktıklarını aktardı. Anlaşmalarda öne çıkan en önemli unsurun şirket değeri olduğunu kaydeden Yavaşal, Türk şirketlerinin önemli bir kısmının çoğunluk hisse verme konusunda hassasiyet gösterdiğini vurguladı.
40 ülkeden yatırımcı geldi
Grant Thornton Türkiye Başkan Yardımcısı Nazım Hikmet de, "Türkiye 40’a yakın ülkeden yabancı yatırımcı çekti ki bunların arasında Malezya, Polonya ve Mısır gibi alışılmışın dışında ülkeler de vardı. Her ne kadar 2012 yılına büyük bir ihtiyatla girilse ve daha büyük kriz beklentileri herkesi tedirgin etse de, 2012 yılında en az 13-14 milyar dolarlık yabancı yatırımcı olacağını düşünüyoruz. 2011’de yatırımların 4’te 3’ü yabancı yatırımcılardan geldi. 2012’de en çok e-ticaret, eğitim, sağlık, perakende ve altyapı/ulaştırma sektörlerine ilgi bekliyoruz" diye konuştu.
2012'de Türkiye her açıdan cazip bir ülke olacak
Ernst & Young 2012 yılı beklentisini ise 20 milyar Dolar olarak açıkladı. Özellikle özelleştirme eksenli gerçekleşecek işlemlerde enerji, perakende, gıda ve sağlık sektörlerinin ön plana çıkması bekleniyor. Ernst&Young Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, 2012 yılında Türkiye'nin, dünyadaki tüm ekonomik sıkıntılara ve çevresindeki politik belirsizliklere rağmen hem ekonomik hem de politik olarak önemli bir güç ve söz sahibi bir ülke olarak ön plana çıkacağını dile getirdi. Cantekinler, dolayısıyla bu yılın yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecek bir yıl olmasını öngördüklerini vurguladı. Cantekinler, 2012 yılında büyümede yavaşlamanın beklendiği Türkiye'nin demografik yapısı, yüksek iç talebi ve kendine has dinamikleri ile sadece birleşme ve satın alma işlemleri açısından değil, her açıdan cazip bir ülke olacağını söyledi.
Sayime BAŞÇI/DÜNYA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.