Dolar kurunun, 2 TL'lik psikolojik sınırı aşması, tüketimin temposunu düşürdü. Tüketici belirli ürünlerde beklemeye geçti. Sektör yetkilileri, özellikle otomobil gibi, ithalata dayalı olduğu için kur artışına duyarlı ve yüksek fiyatlı ürünlerin satışlarında; ayrıca bazı perakende gruplarında yüzde 10'u aşan düşüş olduğunu belirtti. Satışların düşmesindeki en önemli faktör, tüketicinin bekleme eğilimi. Kur oynaklığı iş çevrelerinde olduğu gibi tüketici tarafında da fiyatlama zorluğu çıkarıyor. "Kur daha da çıkar, bir an önce alayım" eğiliminde olan tüketiciler de var ancak, bunların toplam etkisi satışları mevcut düzeyinde tutmaya yetmedi.
Dünya'da yer alan habere göre, "1 dolar, 2 TL" düzeyi, önemli bir direnç noktası olarak görülüyor, kırılmasının tüketicide de tereddütler yaratması bekleniyordu. Dolar, ilk kez 23 Ağustos'ta 2 TL düzeyini gördü. 26 Ağustos'ta ise bu düzeyden işlem yapıldı. Bu tarih itibariyle piyasaya nasıl yansıdığına bakıldığında, sektörlerden gelen bilgilere göre genel olarak satışlarda duraksama oldu. Özellikle otomotiv, mobilya ve elektronikte daha fazla hissedildi.
Ayaydın-Miroglio Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, dolar kurunun artık simitçinin bile takibinde olduğunu belirterek, bu yükselişin tüketime yansımasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. "Bir bekleme psikolojisine girilmesi çok normal" diyen Ayaydın, tüketimde durgunluğun söz konusu olduğunu vurguladı. "Bunda turist sayısında azalmanın da etkisi var. Satışlarda bir durgunluk eğilimini gözlemliyoruz" diyen Ayaydın, özellikle ithalat yapanlar için zorlu bir süreç yaşanacağını vurguladı.
Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatörü Hayri Erce ise dolardaki hareketin otomotiv satışlarını etkilediğini söyledi. Erce'nin verdiği bilgiye göre oto satışlarında bir önceki aya göre ağustosta yaşan düşüş yüzde 12'yi buluyor. Normal koşullarda otomobil almak için en uygun dönemlerden geçildiğine dikkat çeken Erce, "Buna rağmen son günlerde bir bekleme dönemine girildi. Ağustos öncesi 70 bin adetin üzerinde olan otomobil satışları geçen ay 62 bin seviyelerine geriledi. Bu geçen yılın ağustos ayına göre yüzde 5'lik bir düşüş anlamına geliyor. Otomotivde geçen yılki daralmanın ardından bu yıl önemli bir artış bekleniyordu. Erce, kurdaki hareketin otomotive etkisini şöyle açıkladı: "Kurda volatilitenin artması bir bekleyiş yaratıyor. Maliyetlerimiz artıyor ama bu maliyetler fiyatlara yansıtılamıyor tabii. Küçük küçük bebek adımları ile yansıtma söz konusu, piyasada bekleyiş var. Herkes volatilitenin ne zaman düşeceğini, kurun nerede dengeleneceğini bekliyor. Bu da tüketicide olsun, distribütörde olsun üreticide olsun bekleyişe neden oluyor. Şu an otomobil almak için son derece uygun bir zaman çünkü kurun son derece cüzi bir kısmı fiyatlara yansıdı."
Tüketici bekleme sürecinde Kurdaki yükselişten mobilya sanayicileri de endişeli. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın "TL'yi savunacağız" açıklamasının ardından biraz rahatladıklarını belirten mobilyacılar, tüketicinin kısa sürecek bir bekleme döneminde olduğunu söyledi. Alfemo Mobilya Genel Müdürü Ramazan Davulcuoğlu, kurdaki, özellikle dolardaki yükselişin önemli etkileri olacağını söyledi. Doların 2 TL'nin üzerinde olması hatta 2 TL'yi görmesinin yatırımcı, sanayici ya da tüketici nezdinde psikolojik bir etki oluşturduğunu dile getiren Davulcuoğlu, "Kurdaki iniş çıkışlar tüketici üzerinde alım kararında etkili olur. Bir durup bekleme süreci yaşanır. Ama Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamaları biraz olsun rahatlattı. Yükseliş uzun vadeli olmaz diye düşünüyorum. Fakat şu anki durum tüketicinin alım kararında kısa vadeli olarak mutlaka etkili olur" dedi.
Fırsat bilen de var Vatan Bilgisayar Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Vatan da dolar artışından kaynaklanan bir tüketici duraksaması olduğunu söyledi. Vatan, "Ancak ‘fiyatlar artmadan alayım' diyen de var. Bizim ürünlerin büyük kısmı TL ile satılıyor ve stoklar bitene kadar fiyat ayarlaması yapılmadığından anlık yükselişler tüketiciye yansımıyor. Bu nedenle de negatif bir etki görmüyoruz. Bazı müşteriler kur arttı diye alışverişe gelmezken bazıları da hazır fiyatlar değişmeden bir şeyler alayım dediği için genelde satışlarımızda bir farklılık hissetmedik. Bizim tarafta ödemesini dövizle yaptığımız ürünlerde her gün o günkü kurdan satış yaptığımızdan kur riski oluşmuyor" diye konuştu.
Okul sezonu hareketlendirir Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü, satışlarda geçtiğimiz hafta yaşanan düşüşlerde yaz sezonu sonunun gelmesinin de etkili olduğunu, okul sezonunun açılması ile birlikte ekonominin yeniden hareketleneceğini söyledi. Dolardaki yükselişin AVM'lerdeki net etkisinin önümüzdeki hafta belli olacağını dile getiren Belgü, kısa süreli psikolojik düşüşlerin normal olduğunu ifade etti.
Kiğılı: Tüketici psikolojik sınırda Kiğılı markalarının sahibi Abdullah Kiğılı, 2 TL dolar kurunun tüketici nezdinde psikolojik sınır olduğunun son piyasa durumuna bakıldığında net olarak ortaya çıktığını söyledi. "Bu yükseliş hem tüketici hem de üretici nezdinde büyük sıkıntılara neden olacak" diyen Kiğılı‘ya göre doların değerindeki artış tüketimi büyük oranda etkileyecek. Abdullah Kiğılı şöyle konuştu: "Maliyetler artacak. Ciddi artışlar olacak. Bu da tüketime yansıyacaktır. Bu son 1-1.5 aydır dolar yüzde 15 yükseldi. Eldeki malı zaten sıkıntılı bir şekilde satıyoruz. Ciddi karsızlıkla karşı karşıyayız. Vatandaşın da sıkıntısı artıyor. Bu anlamda tüketici durup bekleme sürecine girecektir. Hele kış aylarında daha fazla olacaktır. Şu an indirim sezonu yeni sezon ile birlikte artan fiyatlar ile tüketim daha düşebilir. Umarım bu olmaz.
Piyasa terapisine ihtiyaç var Tüketici davranışları ve inovasyon uzmanı Salih Keskin, doların yükselişi ve bölgemizde savaş tamtamlarının çalmasının insanlarda bir tedirginlik oluşturduğunu söyledi. Bu durumun yatırımcıda yatırım, tüketicide ise tüketim iştahının azalmasına neden olduğunu dile getiren Keskin şöyle devam etti: "Bir yıldan daha fazla zamandır söylenti şeklinde olan ‘kriz geliyor' konusu spekülasyon lobileri tarafından dalga dalga yaygınlaştırılarak piyasaları kilitleyebilir. Reel olarak geliri artmayan alt ve orta kesim için ise bu durum ayrıca bir satın almama sebebi. Satın alma davranışları bilinçaltında yarına dönük bir güven duygusuna ihtiyaç duyar. Belirsizlik her türlü yatırım ve satın alma isteğini ters yönde etkiler. Kamu makro ekonomik dengeleri koruyacağına dair piyasaya telkinler yapmalıdır. Yani aslında bir piyasa terapisine ihtiyaç var."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.