BORSAGUNDEM.COM Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Tevfik Kınık, Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği’nin yayın organı Kurumsal Yatırımcı Dergisi’nde sektöre yönelik olarak önemli ve uyarıcı bir yazıyı kaleme aldı. İşte Tevfik Kınık’ın o yazısı…
PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ İLE KOLEKTİF YATIRIM KURULUŞLARININ GEÇİŞ SÜREÇLERİ Kolektif yatırım kuruluşları ile bu kuruluşları yönetimi, organizasyonu ve saklanması konularında yeni Sermaye Piyasası Kanunu, birçok yenilik getirmiştir. Kanunun 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe girmesini takip eden 2013 yılı içinde ve 2014 yılı başında, III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği (Fon Tebliği), III-55.1 sayılı Portföy Yönetim Şirketleri ve Bu Şirketlerin Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Tebliği (PYŞ Tebliği), III-56.1 sayılı Portföy Saklama Hizmetine ve Bu Hizmette Bulunacak Kuruluşlara İlişkin Esaslar Tebliği (Saklama Tebliği), III-52.2 sayılı Borsa Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği, III-52.3 sayılı Gayrimenkul Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği ve III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği yayımlanarak, söz konusu alt düzenlemeler aracılığıyla, ülkemiz kolektif yatırım kuruluşlarının ve portföy yönetim şirketlerinin uluslararası alanda rekabet edebilecek hukuki altyapıya kavuşturulmaları için gerekli altyapı sağlanmıştır.
Yapılan düzenleme değişikliklerine ilave olarak fon sektörüne ivme kazandırması beklenen bir diğer yenilik ise, fon katılma payı alım satımının merkezi bir sistemden gerçekleştirilmesi amacıyla faaliyete geçirilen Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformudur. Yatırım kuruluşlarımızın altyapı ve organizasyonlarını hazır hale getirmeleriyle, Platform, yeni esaslara göre ve sektördeki tüm fonları (istisna tanınanlar hariç olmak üzere) kapsayacak şekilde 09 Ocak 2015 tarihinde hayata geçecektir. Uzun yıllardır yaygın dağıtım kanalı olan bankaların fon katılma paylarının pazarlanması noktasında diğer kuruculara nazaran daha avantajlı konumda olduğu bilinmektedir.
Bu kapsamda Platformun hayata geçirilmesi ile birlikte, yatırımcıların tüm kurucuların fonlarına tek bir kaynaktan ulaşmalarına imkan tanınmaktadır. Bu süreçte sistemi temelden değiştiren en önemli unsur yatırım fonu kuruculuğu ile kolektif portföylerin yönetiminin münhasıran portföy yönetim şirketleri tarafından yapılması hususunun düzenlenmesi, bu suretle de portföy yönetim şirketlerimizin bu alanda ihtisaslaşmasının ve sahip oldukları "know-how"ı daha etkin bir şekilde kullanabilmesinin önünün açılmasıdır. Öte yandan yasal altyapısı hazırlanan yeni sistemin hayata geçirilebilmesi için,
1.Öncelikle tüm portföy yönetim şirketlerinin organizasyon yapılarını ve esas sözleşmelerini yeni düzenlemelere uyumlu hale getirmesi,
2.Kurucuları halihazırda banka ve aracı kurum olan yatırım fonlarının, kuruculuğunun portföy yönetim şirketlerine devrine yönelik olarak gerekli içtüzük ve izahname değişikliklerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sektörde faaliyet gösteren portföy yönetim şirketleri ile devredilecek yatırım fonlarının sayısal büyüklükleri dikkate alındığında, içinde bulunduğumuz dönemin hem Kurulumuz hem de sektör açısından hatırı sayılır bir iş yükü oluşturacağı açıktır. Bu nedenle söz konusu iş yükünün zamana yayılabilmesini ve mevcut kurucular ile portföy yönetim şirketlerinin gerekli bilgi/ belge temini ve uyum hazırlıklarını zamanında tamamlayabilmelerini teminen, Kurul olarak PYŞ Tebliği kapsamında yapılacak başvurularda kullanılması gereken formlar ile standart metinleri, Tebliğ'in yürürlük tarihinden yaklaşık üç ay önce, 8 Nisan 2014 tarihinde kamuoyu ile paylaşıp uyum başvurularını süresinden önce kabul etmeye başladık.
Bu noktada Kurulumuza iletilen başvurularla ilgili karşılaşılan önemli hususlara kısaca göz atmak ta fayda var. Öncelikle belirtmek gerekir ki, gerek 6362 sayılı Kanun gerekse de ikincil düzenleme çalışmaları ile getirilen en önemli yeniliklerden biri portföy yönetim şirketlerinin hizmet verdiği müşterilerinin portföylerinde yer alan varlıkların Kurulca yetkilendirilmiş bir portföy saklama kuruluşunda saklanmasının zorunlu olmasıdır. Bu kapsamda fon sisteminin kesintiye uğramadan işleyişine devam edebilmesini sağlamak amacıyla Saklama Tebliği, yeni sistemin yürürlük tarihinden altı ay önce, 1 Ocak 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kurulumuza ilk portföy saklama faaliyeti başvurusu Nisan 2014'te yapılmasına rağmen, PYŞ Tebliği'nin yürürlüğe girdiği tarih olan 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren geçen yaklaşık bir aylık süre içinde altı farklı portföy saklama kuruluşu Kurulumuzca yetkilendirilmiş olup, sistemin kesintiye uğramaması amacıyla portföy yönetim şirketlerinin saklama sözleşmelerini zamanında imzalayabilmelerine olanak sağlanmıştır.
Mevcut durumda Kurulumuza 18 portföy yönetim şirketi tarafından uyum başvurusu yapılmış durumdadır. Ara dönem fonları bulunan kurucuların ve söz konusu şirketlerinin tamamı, PYŞ Tebliği'ne uyum ve fon devri için Kurulumuza başvuruda bulundu. Fon devri başvurularının, kuruculuğu devralacak portföy yönetim şirketinin PYŞ Tebliği'ne uyum sağlamasını müteakip değerlendirmeye alınacağı hususu da bu kapsamda ilgililere duyuruldu. Buna ilaveten, ara dönem fonları bulunmamakla birlikte, PYŞ Tebliği'ne uyum sağlamak amacıyla başvuru yapan portföy yönetim şirketleri de bulunmaktadır. Mevcut durumda başvurulara ilişkin eksik bilgi ve belgeler başvuru sahiplerine bildirilmiş ve yerinde inceleme çalışmalarına ilişkin planlama tamamlanmıştır.
Eksik bilgi ve belgeler ile yerinde incelemelerin tamamlanmasını müteakip şirketlerin PYŞ Tebliği'nde yer alan şartları sağladığının tespit edilmesinin ardından, fon kurabilmeleri de mümkün olacaktır. Daha önce de ifade ettiğim üzere, son bir yıl içerisinde yeni düzenlemelere uyum başvuruları kapsamında gerek sektörde gerekse de Kurulumuzda ciddi bir iş yoğunluğu yaşandığı açıktır. Ancak Kurulumuz tarafından bu süreçte proaktif davranılmış, süreçler ve başvuru belgeleri standartlaştırılarak, zamanından önce sektörün kullanımına açılmıştır. Buna ilaveten tereddüt edilen hususlarda Kurulumuz her zaman sözlü ve yazılı iletişime açık olup, bu süreçte sektörle yapılan değerlendirme toplantılarının da yaşanan problemleri azalttığı görülmektedir. Peki bütün bu uyum sürecinin sonucunda nasıl bir resimle karşılaşmayı bekliyoruz?
*Alanında uzmanlaşmış ve performans odaklı bir yatırım fonu sistemi,
*Uluslararası alanda rekabet edebilecek düzeyde gerekli "know-how"a, kurumsal bir organizasyon yapısı ile güçlü bir mali bünyeye sahip portföy yönetim şirketlerinin faaliyet gösterdiği bir piyasa,
*Münhasıran yabancı müşterilere hizmet vermek, girişim sermayesi yatırım fonu veya gayrimenkul yatırım fonu kurmak ve yönetmek gibi alanlarda uzmanlaşmış portföy yönetim şirketlerinin ve girişim sermayesi yatırım fonları ile gayrimenkul yatırım fonlarının faaliyet gösterdiği bir sektör,
*Kolektif yatırım kuruluşu portföyündeki varlıkların bağımsız bir portföy saklama kuruluşunda saklanacak olması nedeniyle güven unsurunun ön plana çıktığı bir sermaye piyasası,
*Uluslararası standartlarda risk yönetim sistemlerinin kurulmasıyla, portföy risklerinin etkin ve verimli bir şekilde takip edilmesi imkanı. Hep birlikte zorlu ve yorucu bir süreçten geçmekte olduğumuz aşikar, ancak inanıyoruz ki bütün bu çabalarımız meyvelerini en kısa sürede güçlü bir kurumsal yatırımcı tabanı, etkin bir sermaye piyasası ve gelişen bir ekonomi olarak verecektir.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.