Yataş ve Akdeniz Güvenlik sorusu

2 / 2

---

KÂR DÜZEYİ YETERLİ DEĞİL
SORU (2) -Akdeniz Güvenlik hissesinin son hali bizleri epey üzdü. Gelen karlar ile bedelsiz ve temettü vermesi güzel fakat fiyat olarak bulunduğu yerler bizleri hiç tatmin etmiyor. Çağlayan olayından etkilenmesine rağmen aldığı ihalelerden herhangi birisinin iptali söz konusu olmamasına rağmen kamudan ihale güncellemesi gelmesine rağmen fiyat yukarı gitmiyor. Zırhlı araç yapımı gibi yeni bir işkolunda çalışmaları hızlandırmasıyla ilgili umut olmasına rağmen hâlâ yukarı gidecek bir durum maalesef yok. Neden böyle?
Roberta Buchman

​CEVAP - Akdeniz Güvenlik, Kasım 2013’ten bu yana düşen bir kanalda hareket ediyor. 15 Eylül 2015 günü ise kapanışını 3,51 TL’den gerçekleştirdi. Gelinen seviye itibariyle hisse, halka arz fiyatının gerisine düşmüş durumda.
Bir hissede istikrarlı çıkış yaşanabilmesi için şirketin düzenli şekilde satışlarını ve kârını artırabildiğini görebilmek önemli. Akdeniz Güvenlik ise gelirlerini artırmasına rağmen kârında benzer bir çıkış gerçekleştiremiyor. Son açıklanan 2015 yılı altı aylık bilançosunda da elde edilen kârın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 civarında bir artışa denk geldiği görülüyor. Söz konusu artışın enflasyonun altında kaldığını hatırlatmakta fayda var. Firmanın yüksek gelirine rağmen gerçekleşen kârı bu noktada yeterli görmek mümkün değil.
Şirketle ilgili yakın tarihli yapılan açıklamalar arasında farklı bir sektöre açılacağına dair açıklamaya rastlamadık. Bu noktada hemen bir hatırlatmada bulunmayı yerinde buluyoruz. Zaman zaman firmaların farklı faaliyet alanlarına yöneldiklerini görebiliyoruz. Bu ticaretin doğası gereğince de anlaşılır bir yaklaşımdır. Ancak bu tür yönelimlerin her zaman başarıya ulaşacağını söylemek zordur. Zira farklı bir sektöre açılmak ayrı bir uzmanlığı gerektirir. Kaldı ki ciddi yatırımı da gerektirebilmektedir. Bu da mevcut eldeki nakdin riske edilmesi anlamına gelir. Bu nedenle firmaların çok yakın yan alanlara kayması anlamlı olsa da çok farklı alanlara yönelmek beraberinde ciddi riskleri de barındıracağını hatırlatmakta fayda var.
Yukarıda yer alan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, arzu edilen kâr artışını gerçekleştiremeyen firmalar yerine daha istikrarlı büyüme sergileyen şirketlerin tercih edilmesi yerinde bir yaklaşım olacaktır.