Çimento sektörü hisse tavsiyeleri

1 / 4

---

Sektörlere girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlere katkısı da dikkate alındığında, inşaat sektörünün yaratılan milli gelirde ağırlıklı ve yönlendirici bir rolünün olduğu görülmektedir. İnşaat sektörü, kendisine bağlı alt sektörlere ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup, bu yaygın etki sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir.

İstikrarlı ancak potansiyelin altında büyüme ile istihdam yaratma ihtiyacı olan Türkiye ekonomisi için, inşaat sektörünün kritik rolünün devam ettiğini düşünüyoruz. Çimento sektörü, büyüme dönemlerinde daha güçlü büyümektedir. Ekonominin hız kazandığı dönemlerde büyüme oranından daha yüksek bir büyüme kaydederken, daralma dönemlerinde daha şiddetli küçülme rakamları görülmektedir. Bu yıl ilk çeyrekte olumlu hava koşullarına bağlı olarak, geçen yılın ilk çeyreğine göre %15-20 oranında gözlenen hacim artışları ve Marmara Bölgesinde Nisan ayı başından beri görülen fiyat artışları sektöre yönelik olumlu beklentilerimizi teyit eden göstergeler. 

Çimento fiyatlarının son dönemde stabil kalmasına karşın, elektrik ve yakıt gibi girdi fiyatlarının sabit kalması gibi gelişmeleri, çimento şirketlerinin marjlarındaki iyileşmenin ana nedenleri arasında sayabiliriz. Maliyet tarafındaki olumlu görünüm ve sektörde son dönemde gözlemlediğimiz fiyat artışlarının devam ettiği bir süreçte, çimento sektörüne yönelik olumlu görüşümüz de devam edecektir. 

Ayrıca, 3. Havalimanı, 3. Köprü, Avrasya Tüneli ve Kanal İstanbul gibi mega projelerin yanı sıra, Kentsel Dönüşüme tabi olan konut projelerinin de inşaat sektörünü destekleyeceğini düşünüyoruz. 

Diğer taraftan, mevcut konjonktürde ABD ekonomisine ait artmaya devam eden resesyon endişeleri ve küresel büyümeye ait kaygılar, FED’in faiz artırımlarıyla ilgili belirsizlikler ile global emtia fiyatlarında beliren aşağı yönlü riskler, Brexit kaynaklı olarak doğan politik belirsizlikler küresel risk algılamasına yönelik endişeli bir görünüm sunarken, her ne kadar mevcut değerlemeler itibariyle benzerlerine göre aşırı satılmış seviyelere yaklaşmış görünse de BIST’te de oynaklık artışının devam edebileceğini düşünüyoruz. Küresel risk algılamasına yönelik risklerin devam ettiği böyle bir ortamda da, çimento şirketlerini, Borsa İstanbul’da yer alan diğer sınai şirketlerine oranla daha korunaklı görüyoruz. Endeksteki dalgalanmalara göreceli olarak daha düşük seviyede tepki veren bu hisse senetlerinin temettü verimliliğinin yüksek olmasının da bu görüşümüzde etkisinin önemli olduğunu söyleyebiliriz.

Halk Yatırım