Sukuk hepsinden garantili bir enstrüman

3 / 8

---

FAİZE DUYARLI OLMAYAN DA SUKUK ALABİLİR

Sukuk konusunda neler yapacaksınız?

Sukuk, Türkiye için çok yeni bir ürün. Aslında yapısı itibariyle biraz tahvil ve bonoya benziyor. Ancak ondan daha garantili bir enstrüman. Şöyle örnek vereyim: Gidip X bankanın 6 veya 8 aylık tahvil bonosunu alıyorsunuz. Aslında siz bu bankanın doğrudan riskini satın alıyorsunuz. Ya da daha ufak bir şirketin bonosunu aldığınızı düşünün; şirket batarsa siz normal adi bir alacaklı gibi oluyorsunuz. Ama sukukta öyle değil. Sukukta her zaman bir teminat var. Yani o işleme dayalı bir teminat var karşılığında.

Sukuk tebliği de değişti. Önceki tebliğde sadece bir çeşit sukuk vardı. O da varlığa dayalı sukuktu. Yatırımcının aklına bu konuda genelde gayrimenkul geliyor. Mesela sizin bir şirketsiniz ve diyelim ki bir binanız var. Bu binanın belli bir değeri var ve düzenli bir de gelir getiriyorsa, siz o kira getirisini ve o varlığı teminat göstererek borçlanıyorsunuz. Burada bir ‘varlık kiralama şirketi’ kuruluyor. Aslında bu bir ‘özel amaçlı şirket’ (SPV) mantığı. Türk Ticaret Kanunu buna çok müsait olmadığı için bizde bu varlık kiralama şirketi denen aracı bir yapı oluşturuldu.

Şimdi bu yeni tebliğe baktığınızda enstrüman sayısı beşe çıktı. Sırayla söyleyeyim: Bir sahipliğe dayalı, iki yönetim sözleşmesine göre dayalı, üç alım satıma dayalı, dört ortaklığa dayalı, beş eser sözleşmesine dayalı... Eskiden yalnızca sahiplik vardı. Şimdi biz bu enstrümanları daha günlük ticari hayata uygulanabilir kılmak istiyoruz. Bu alanda etkin olmak istiyoruz.

Bu durumda faize duyarlı olan kesimin seçeneği de artmış oluyor değil mi?

Sukuk, temelinde bir finansal enstrüman. Siz faiz hassasiyeti olan biri olabilir ya da olmayabilirsiniz. Sizin için sadece getiri önemlidir. Şimdi şöyle örnek vereyim: Siz diyelim ki konvansiyonel bir yatırımcısınız. Yani hiçbir faiz hassasiyetiniz yok, sadece getirinizi maksimize etmeye çalışıyorsunuz. O zaman sizin için sukuk satıyorum.

Sukuk, 15-20 tane ürün yelpazesinden yalnızca biri. Bakarsınız, getirileri mukayese edersiniz, eğer işinize geliyorsa yatırım yaparsınız. Ama faiz hassasiyeti olan bir kişiyseniz zaten o spektrum sizin için acayip daralıyor bir anda. O yüzden sukuk bizim müşterilerimiz için çok çok yeni ve albenili bir enstrüman oldu. Sukuk, getirileri fiksliyor. Ben baştan sana yüzde 7, 8 ya da 9 vereceğim diyorum. Bu özelliğiyle faiz hassasiyeti olan müşteriler için çok albenili, cazip bir ürün. İşte biz bu piyasada aktif olmak istiyoruz.

HER HİSSEYİ ALIP SATAMIYORUZ

İslami finans aracı kurumu olarak sınıflandırılıyorsunuz. Bunu avantaj ve dezavantajlarından bahseder misiniz?

Aslında verdiğimiz hizmet açısından diğer aracı kurumlardan çok bir farkımız yok. En büyük fark, ağırlıklı olarak faiz hassasiyeti olan müşterilere hizmet vermemiz. “Para kazanmak istiyorum, sermaye piyasalarında işlem yapmak istiyorum, ama kazancıma kendi dünyaya bakış açısından haram karışmasını istemiyorum” diyenler için burası doğru adres. Çünkü biz o hassasiyetlere çok dikkat ediyoruz. Mesela İMKB’de son halka arzlardan sonra işlem gören hisse sayısı 416’ya çıktı. Ancak biz 416 hisseyi de alıp satmıyoruz. En büyük farkımız bu. Bizim açımızdan baktığınızda bu bir dezavantaj. Son zamanlarda borsanın ortalama günlük işlem hacmi 2 milyar TL. Ama bu hassasiyetlerden ötürü alım satımına aracılık edemediğimiz hisselerin işlem hacmi içerisindeki payı oldukça yüksek. Yani ben kendi gelirimi azaltıyorum aslında. Ama ben öbür taraftan da “Böyle hassasiyeti olan insanlara da çok uygun bir kurumum” diyorum. Bu da bizim için bir avantaj.