Portföylerde bir miktar altın bulundurmalı

1 / 9

---

SERAP SÜRMELİ

İçinizde Akmerkez’in açıldığı günü hatırlayan var mı?
Bir reklam kokusu aldınız değil mi? Evet ama ne yapalım. Akmerkez açıldığından beri oradalarsa kabahat bizim değil, onların… :))

Tacirler Yatırım’ın 20. yılını kutlayan adresinden içeri giriyoruz. Dev AVM’nin konforu malum, Onun için mekanın hoşluğunu pas geçiyorum. Direkt konuya giriyorum…

Evsahibimiz Mert Yılmaz, bir kere baştan söyleyeyim, ‘özet’lenecek biri değil! Hani CV’lerde geçer ya, üç hamlede nereden nereye… Gerçi sıradan gidersek önce Gedik Araştırma, Sonra Oyak Yatırım, halihazırda Tacirler Yatırım ama benim izahtaki gayretim Mert Yılmaz’ın sektörde görev yaptığı kurumlar. Aldığı unvanlar değil, ondaki bilgi, birikim…

Cümlelerindeki satır aralarını okursanız ‘başvuru’ kıymetinde bir tecrübeye sahip olduğunu anlayacaksınız. Yatırımcıyı yerlisiyle, yabancısıyla çok rahat ayrı kefelere koyuyor. Bunu yaparken hiç çekinmiyor. Doğruya doğru yani. Raporların nasıl olması gerektiğini, hangi raporun okunabileceğini lafı ‘uzatmadan’ söylüyor. ‘Hap’ olanı, ‘Kısa’sı yani…

Vaktin öneminden, okumama alışkanlığına kadar tatlı bir sörf yapıyor Türk halkının genelinden müşteri özeline…Stratejiden uzak, ‘al-sat’çı zihniyetin çokluğu, aldığını bir saat sonra satmak isteyenleri anlatırken üzülüyor. Yatırımcının bir zihin devrimi geçirmesinin gerekliliğini hissettiriyor.

Tahliller bunlarla bitmiyor ki; sektördeki dalgalanmalara el koyduğu gibi sosyal medyaya olan uzaklıklarını da itiraf ediyor. Her cevapta bir iğneleme, ama çuvaldız da batıyor yeri geldiğinde…

Yatırımcıya ulaşan Tacirler Yatırım damgalı raporların tam bir kontrol altında olduğunun altına kuvvetli bir çizgi çekiyor. Araştırma Birimi Müdürü ve 2 arkadaşına kurumun, kendisinin olan güvenini unutmuyor. Ona göre başarı fazla personel istihdamında değil, işi bilmekte yatıyor.

Ve sıra saat 09.05’e geliyor. Gong çalmadan önce, Tacirler Yatırım için günün en önemli anı o saat, o dakika başlıyor. Çünkü tüm şubeler buraya bağlanıyor. Her şubenin piyasa bölümünün öngörüleri havuzda toplanıyor. Sonra analiz, sonra bülten, rapor…Günlük vizyon emrinize amade.

Teybi kapatmadan önce, herkesin merakla beklediği gündemi masaya getirip koyuyoruz. Borsa ne olur? Altın düşüş nerede durur? Dolar iner mi, çıkar mı? Ya faiz…

O yerinde duramayan, içi içine sığmayan, elleri, kolları sürekli hareket halindeki Mert Yılmaz bir an öylece kalıyor. O yüz hatlarına ayrı bir renk kazandıran gözlükleriyle ufak bir oynama yapıp söze giriyor, ama kederle değil gururla: “Altın 1350 dolarlarda, hatta üstündeyken, 1280 dolar seviyelerine kadar geleceğini söylemiştim. O zaman bana çok gülmüşlerdi. Şimdi o seviyelerin bile altında.”

Borsada “Bizim açımızdan 75 bin önemli bir yer. 75 bin’in üstünde kaldığımız sürece…” sözlerini “80 bin” mesajı izliyor. Hissede, “Keşke belli bir bandın içinde kalabilsek” diyor, yatırımda ‘sepet’ uyarısı yapıyor, portföyde mutlaka olması gereken enstrümanın adını veriyor…

Gündemin oltaya vurduğu değil, gündemin ağlarla çekildiği bir kurum-yatırım-yatırımcı üçgeninde, çok keyifli sohbetin sonunda tokalaşıyoruz. Foto Muhabiri arkadaşım Sinan Özel’in, “Bir de gözlüksüz resminizi çeksek, çıkarabilir misiniz?” ricasına, tek kelimeyle yanıt veriyor: Bu gözlükler 40 yıldır benimle. Hiç ayrılmadık, şimdi de ayrılmam…”

Hep birlikte gülüyoruz…

Ama ben diyorum ki, mesaj net. Yatırımcıya verdiği gibi… Tereddüt yok. Tıpkı işindeki mahareti gibi…

Sizi şimdi Tacirler Yatırım Pazarlama ve Satış Müdürü Mert Yılmaz’la baş başa bırakıyorum. Okuyunca bakalım siz ne batıracaksınız?  İğne mi, çuvaldız mı?