Merve Hande Akmehmet Borsa Gündem’e konuştu

1 / 11

---

SERAP SÜRMELİ –BORSAGUNDEM.COM

Bir İrlandalı, bir İtalyan göçmen ailesinin Amerika’da gözlerini açmış kızı olsaydı, bugün karşımda bir senatör olarak ya da başkanlığa oynayan bir kadın olarak oturuyor olurdu belki de…
Neden mi? Bakın;
Koç Lisesi’sini bitirdikten sonra ver elini “Yeni Dünya-Fırsatlar Ülkesi” demiş. ABD Başkanı Thomas Jefferson’un kurduğu University of Virginia’da Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler alanlarında çift lisans eğitimi almış. Gençleri toplumsal politikalar üzerinde tartışan ve en doğru modeli seçmek üzerine yetiştiren sınıflarda oturmuş, o havayı solumuş. Mezun olunca hızı kesilmemiş, sıra Yüksek Lisans’a gelmiş. Bu kez adres Johns Hopkins Üniversitesi. Yüksek diplomayı da oradan kapmış.
Haliyle, masterli bir ekonomist ve siyaset bilimcisi olarak tüm kapılar önüne açılmış. Zaten o okullardan çıkan, hayata meydan okuyan kaç kişi var ki?! Birçok farklı şirkette çalışarak, tecrübe üstüne tecrübe katarak, kendini aramış. Finans dünyasından BM’ye atlamış. 192 ülkenin temsil edildiği dünya meclisinde koşmuş, terlemiş, araştırmış, konuşmuş, öğretmiş. öğrenmiş. Sonuç gurur: Önemli işlere imza atmış.
Şimdi soruyorum size. Bizim Merve Hande’nin O’bama’dan farkı ne?
Kolaya kaçıp hemen siyah-beyaz demeyin. Biraz da işin renkli yanını deneyin.
Bence tek fark Obama Miamili, Merve Hande Rizeli.
Üstelik Başkan’la en büyük ortak yanı ikisinin de aile yemeklerinde ülkelerini kurtarmaları. Sadece Barack Obama yemeğini Beyaz Ev’de yiyor, Merve Hande Akmehmet ise İstanbul’daki evinde. Bir gün birlikte aynı masada yemek yerlerse vay dünyanın haline :))

Gurbet acısı için yakınca…
Vatan özlemi, toprak kokusu, milliyetçi duygular ağır basınca Türkiye’ye dönmüş, dayanamamış. Ve ilk çaldığı kapı Akbank’tan içeri adım atar atmaz, “Ekonomik Araştırmalar Yöneticisi” unvanıyla işe başlamış. Bankada birinci yaş mumlarını söndürdügü gün telefonu çalmış. “Bizimle çalışmak ister misiniz?” sesiyle, yeni bir hayata yelken açmış. Ve Bloomberg HT günleri başlamış. Başlayış o başlayış….
Bloomberg HT Araştırma Müdürü Merve Hande Akmehmet ile bu ikinci karşılaşmamız. Ama sanki eskiden beri arkadaşız. Karşınızdaki sıcak, samimi, dürüst, içten, kibirden uzak, dinleyen, dinleten, yeri gelince ciddi, yeri gelince esprili biri olunca keyif dolu bir manzara çıkıyor ortaya.

Şık, samimi, detaycı
Günlük koşuşturmacada, caddede, kafede cümbüşe o kadar alışmışız ki, onu görünce gözlerimizin hasreti bitiyor. Sade, şık, saçından makyajına, elbisesinden ayakkabısına tam bir ahenk içinde. Samimi, sıcak, ne cümlelerden tasarruf ediyor, ne sözcükleri ezip geçiyor. Her birinin hakkını vererek anlatıyor, detaylara iniyor, çünkü seviyor.
Sağlam bir altyapı, perfect bir İngilizce, müthiş ekonomi bilgisi, matematik zekası, analiz ustası, kitlelerle iletişimde başarılı. Üstelik bu konuda da diplomalı! Güler yüzlü, işinin ehli. Avrupa’nın para patronu Draghi’yi bütün dünyanın gözü önünde iki soruda morartacak kadar konusuna hakim, cesur. İradeli, yetenekli, her halinden belli. Mücadele, hırs, hedef üçlüsünün kuşattığı bedendeki ‘bomba’ gibi enerjiyi her an, her yerde, her konuda hissettiriyor size.

Kadının kurtuluş savaşı!
Kadın haklarını konuşurken kelimeler keskin iniyor. Sanki kadının kurtuluş savaşını yönetiyor.  “Kadın Maliye Bakanımız olsaydı, Türkiye’nin nasıl bir imajı olurdu” soruma verdiği yanıt öyle böyle değil, sanki doçentlik tezi: “Türkiye’de kadını parasını kazanan kadın olarak görmek istiyorum. Maliye Bakanı’na gelmedim bile. Ben bakkala gittiğimde kadın görmek istiyorum. Sokaktaki manavın kadın olmasını istiyorum. Kadın kendi başına mücadele vermeli. Türkiye hep ileriye gitmek zorunda. Çok genç bir nüfusa sahibiz ve bu genç nüfusun içinde kadınlar çalışma hayatının dışında.”
Nefes alıyor, pırıltı yayan gözlerinde, ‘sömürülme’ duygusunun yarattığı hüznü odayı sallıyor, devam ediyor: “İşin açıkçası ben kadınlarımızı reel ekonomide ve sokakta görmek istiyorum. Kendi zihnini geliştiren bir kadın modeli görmek istiyorum.”
O an karar veriyorum: Bir eko-feminist Merve Hande..

Farklı düşünceler besin kaynağı
Her gazeteci, televizyoncu gibi hayata erken başlıyor. Gündüz ekibinden kanalın kepengini ilk açanlardan. Ekranda hiç kağıttan okumuyor. Çünkü spontan. Aynılık onun için kabus ama zıtlıklardan, değişiklikten, farklı düşüncelerden inanılmaz keyif alıyor. Çünkü bu kaynaktan besleniyor. Zaten, “Fikir çarpışmalarına bayılıyorum. Onun için her sabah dünyanın çeşitli ülkelerindeki 30’a yakın blog’u takip ediyorum. Bana ilham veriyorlar” diyerek itiraf ediyor.
Bir Araştırma Müdürü olarak, her sabah, kanalı besleyecek malzemeyi toplarken yanındaki tek dostu, elindeki sıcak kahve. Zıtlıklar neşelendirirken o her yudum da zihin açıyor. Sonra mı? Kendini kameranın önüne atıyor…
Hızlı bir trafik, program üzerine program, koşuşturma, terleme derken kapanış gongu çalınca, Bloomberg HT stüdyosunda ‘iyi akşamlar’ havada uçuşurken, Demirel gibi veda ediyor, şapkasını alıp gidiyor.

Bir tek onu etik bulmuyor!
Evet, böyle biri Merve Hande Akmehmet. Her şeyi konuşuyoruz. Bir tek soru hariç, onu pas geçiyor. Yatırımcıya yatırım tavsiyesi vermiyor. Etik bulmuyor, karşı çıkıyor. Yanıtı benim için önemli olsa da duruşuna saygı duyuyorum.
Bloomberg HT ekranında Türk ve dünya ekonomisini yorumluyor, 3 meslektaşıyla birlikte piyasa masasında oturuyor, tartışıyor. Röportajlar, canlı yayınlar, programlar yapıyor. Panellere katılıyor. An geliyor, hızına, iş trafiğine gün yetmiyor.
Hayatı Kızılırmak gibi yatağında tutunamadan, akıp gidiyor…
Eko-feminizmin Türkiye’deki belki de en hararetli temsilcisi. Bir ekonomi savaşcısı. Belki de deli yürek!
İşte tüm sırlarıyla Bloomberg HT Araştırma Müdürü Merve Hande Akmehmet…