Ana SayfaKulisİran’a altın ihracatının bilinmeyen yüzü---

İran’a altın ihracatının bilinmeyen yüzü

2 / 6
İran’a altın ihracatının bilinmeyen yüzü
18 Aralık 2012 - 06:52 www.borsagundem.com

BÜYÜK KURUMLARIN DA, ÖZEL SEKTÖRÜN DE İRAN’DA YATIRIMLARI VAR
-İran olduğu için mi böyle?
Mehmet Ali Yıldırımtürk:
Evet, İran olduğu için böyle. Bakın İran’ın uzun yıllara dayanan Türkiye ile ticari ilişkileri var. Biz oraya mal satıyoruz onlar bize mal satıyor. Belirli büyük kurumların da, özel sektöründe orada büyük yatırımları var. Gübre fabrikalarının var, Arçelik’in var, Zeynel Abidin Erdem’in, diğer taraftan da Zorlu’nun orada yatırımları var. Bunun dışında da başkalarının yatırımları da var. Orayla bir ticaret yapıyoruz. Şimdi Amerika nükleer araştırmaları engellemek için baskı kurmuş, bu banka transferi konusunda bizim bankalarımıza da baskı kurmuş.
Dedi ki, “Para transferi yapamazsınız”. Tamam yapamayalım. O zaman döviz büfeleri, yetkili müesseseler devreye girdi. Onları da gördüler. Onlara da “Yapamazsınız” dediler. Paranın bir şekilde oradan buraya gelmesi lazım. En kolay parayı çevirebilme emtiası bugün patates alsanız yarın sokağa dökseniz kimse yüzüne bakmaz. Ama altın alırsanız Dubai’ye satarsınız, Çin’e satarsınız efendim Hindistan’a satarsınız. Oradan paranızı alırsınız. Bu bir By- Pass yöntemidir. Türkiye’de buradan cari açığını indirmek için öyle bir yöntem uygulayabilir. Ben bununla ilgili bir yazı yazdım Zaman gazetesinde...
Niye bu kadar eleştiriyorsunuz?
Mehmet Ali Yıldırımtürk:
Geçen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan telefon etti basın danışmanı vasıtasıyla, çok teşekkür etti. “Yazınızı çok beğendik” diye. Biraz gerçeğe dönmek lazım; 80’li yıllarda Amerika’nın Japonya’ya karşı ticari açığı vardı. Yani Japonya’nın Amerika’ya göre ticaret fazlası vardı. Japonya, Amerika’dan yüklü miktarda altın ithal etti. Böylece Japonya’nın Amerika’ya olan ticaret fazlası eksiye düştü. Ne oldu, herkes memnun oldu. Şimdi biz de cari açığımızı nereden düşürürüz diye arıyoruz. Bu konuda Enerji Bakanlığı’nın ve Zafer Çağlayan’ın büyük bir doküman, kitap hazırladığını biliyoruz. Bize bir basın toplantısında açıkladı. Kitapları da bize dağıttı.
Bütün sektörlerde var mesela, biz buzdolabının kompresörünü dışarıdan getiriyoruz. Burada yapılabilir mi, yapılabilir. Nasıl yapılabilir bunları incelemek lazım. İşte bu inceleme sırasında kuyumculuk sektörüne de altın ithalatının nasıl azaltılabileceği konusu çıktı. Bu noktada da altın bankacılığının desteklenmesi ile yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması gerekliği ortaya çıktı. Hakikaten Türkiye 2007 de dahil olmak üzere yıllık 200- 250 ton altın ithal eden bir ülke oldu. Bu seneki ithalatının 79 ton olduğunu duyuyorum. Şimdi bu çerçevede aşağı yukarı 2006 senesinde rahmetli Sayın Ömer Halaç bu altın bankacılığı konusunda Türk Parasını Koruma Kanunu’nda değişiklik yaptırdı. Ve altın bankacılığı böylece başladı. O günden bu güne bankalar bir kar olmadığı için o işe hiç bakmadılar. Bu işin başlayabilmesi için Merkez Bankası geçtiğimiz aylarda bir genelge yayınladı.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)