Haluk Sur, Emlak Konut’u, Sukuk’u anlattı

5 / 11

---

TÜRKİYE 10 YIL İÇİNDE KONUTTA CİDDİ BİR ÜRETİM YAPTI

-Maketten konut satışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk Ticaret Kanunu’nda konut yapımıyla ilgili yeni düzenlemeler var, bunları yeterli görüyor musunuz?

Haluk Sur: Çok memnuniyetle karşılıyorum. Daha yolun başı ve bunu uygulamalar gösterecek. Ben 2005-2006 döneminde GYODER Başkanı’yken, bu konu Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü tarafından gündeme taşınmıştı. Konunun çok önemli olduğunu ve tüketicinin mutlaka belirli risklere karşı korunması gerektiğini öne sürmüştük. Ama zamanın biraz erken olduğunu, firmaların yeni yeni bir kriz sonrası süreci atlatmaya çalıştıklarını, onlara biraz zaman kazandırılması gerektiğini, çok fazla bu türden farklı yaklaşımlarla firmaları baskı altında tutarak onları bir anlamda caydırabileceğimizi, sektöre sermaye girişini engelleyebileceğimizi, nitelikli proje geliştirmekte firmaların darlaşabileceğini, yeterli üretim olmayınca zaten geçmişten gelen 2,5 milyon konut açığının bir baskı oluşturacağını, enflasyonu yukarı doğru tetikleyebileceğini, Mortgage sisteminin henüz daha kurulmadığını ancak konuşma noktasında olduğunu vurgulayarak ertelenmesini rica etmiştik. Sağ olsunlar bunu dikkate aldılar.
Bir süreç yaşandı ve Türkiye 10 yıl içinde ciddi bir üretim yaptı konut sektöründe. Hem adet olarak, hem milyon metre karelerde, hem ticari gayrimenkulde, ofis de, alışveriş merkezlerinde vs. Şimdi zamanıdır ve mutlaka tüketici de korunmalıdır. Artık markalaşmanın zamanıdır. Konut ve gayrimenkul firmalarının bütünleşerek birleşme ve büyüme zamanıdır. Tüketiciyi koruma amaçlı daha güçlü şirketlere, daha güçlü geliştiricilere ihtiyaç olunacaksa tam zamanıdır. Sigortalama da bir modeldir. İnşaatın sigortalanması, inşaatın tamamlanamama riskine karşı sigorta yapılabilmesi bir enstrüman olarak sigortacılık sektörüne girmesi çok önemli. Buna benzer enstrümanlar birer model olmakla beraber, hepsinin hizmet ettiği gerçek gaye tüketiciyi risklere karşı korumaktır. Geçmişle ilgili bizde bir özeleştiri yapalım; maalesef ehil olmayan ellerde, niyetlerin iyi olmadığı ortamlarda çok insanın canı yandı. Bir zamanlar kooperatifler de yandı. Bir zamanlar küçük ölçekli şirketlerde yandı. Ama her ne olduysa oldu Türkiye de 20 milyon konut stokuna yetişti bu kadar süre zarfında. Madem yeniden yapılanmanın arifesindeyiz, mademki biz yeni bir dönemin kapılarını aralıyoruz. O zaman tüketiciyi alım gücü yönünden destekleyip bir yandan nitelikli projeleri geliştirirken, ayrıca firmalar için finansman kaynakları konusunda farklı enstrümanları piyasaya sunarken alıcıların güvenli tarafta kalmalarını sağlamak ta sektörün borcudur.