Finansal okuryazarlığın duayen ismi Dr.Murad Kayacan konuştu

11 / 11

---

O DÖNEM SİNDİRME POLİTİKALARINA MARUZ KALDIK

-İMKB’den ayrılma sebepleriniz neydi?

-2012 başında Borsadan ayrılmadan önce 2011 senesinde Eğitim ve Yayın Müdürlüğü olarak üst üste soruşturmalar geçirdiğimizi ve soruşturulmaktan iş yapamaz hale geldiğimizi hatırlıyorum. Sanki bir güç vardı ben ve benim gibi liyakat ve sadakatle çalışan teknisyenlerle ısrarla uğraşan... Tabi bu durum, ciddi bir iş yoğunluğu baskısı altında olan ben ve personelimde tam bir bıkkınlık yaratmıştı. Açıkçası o tarihte yaşadıklarıma bir türlü anlam veremiyordum ama hiçbir iş ve işlemimiz ile akçalı faaliyetimizde hatamız olmadığı için çok şükür açılan soruşturmalardan alnımızın akıyla çıkıyorduk. Ama tabi bu uygulamalar ile yıllardır omuz omuza çalıştığımız dönemin Yönetiminin samimi emek ve çabalarımızı umursamaz tavırları ve kendilerini çok daha başka kurum dışı güçlerle irtibatlandırarak asli görevlerinin dışında başka tribünlere mesaj verme çabaları, 1989’dan beri samimiyetle çalışmakta olduğum Kurumumdan ben ve benim gibi teknisyenleri gün geçtikçe soğutuyordu, ki gerçi şimdi çok net anlıyorum istenen de buymuş… Uzmanlık alanına hakim ve kurumun hafızasını taşıyan liyakat ve ehliyet sahibi sadık personeli yani kendilerinden olmayanları sindirerek Kurumundan uzaklaştırmak!!! Ve şimdi ülkece yaşananlardan ve çekilen acılardan sonra görüyorum ki Fethullahçı terör yapısının tüm ülkede itina ile yaptığı gibi dolaylı da olsa net sindirme politikalarına maruz kalmışız. Ve sadakat, ehliyet ve liyakat temel düsturu olan tüm memur arkadaşlarımın benzerini kendi kurumlarında yaşadığı gibi, üst düzey yönetimlerin gözlerini türlü desise ve hilelerle boyayarak kuruma bağlı personel sahipsiz bırakılıp itibarsızlaştırılmaya çalışılmış. Dolayısıyla benim gibi kurumlarını evleri ve aileleri kadar benimsemiş bürokratları üzerek, yıpratarak, yalnızlaştırarak işten ayrılmak zorunda bıraktıklarını şimdi çok daha iyi idrak edebiliyorum.

Başta Borsa İstanbul A.Ş. olmak üzere bu sindirme çabalarının arkasındaki ve gerekirse çamur at izi kalsın yaklaşımını kullanan ahlaksız bir zümrenin tasfiye edilmesi tüm Cumhuriyet kurumlarında olduğu gibi ekonomi kurumlarımız açısından da çok büyük önem arz ediyor. Tabi ki ekonomideki temizliğin çok özenli ve dikkatli yapılması lazım. Ekonomi hafife alınacak bir alan hiç değil ve o ahlaksız darbe teşebbüsü öncesi son 10 sene içerisinde iyice güçlenen ve her noktaya sızan bu ekibin, tasfiye edilebilmesi de o kadar kolay değil. Ama samimiyetle inanıyorum ki Cumhuriyetimizin en tepesinden tüm kurumlarına şu ana kadar gösterilen kararlılık ve irade devam ettiği sürece bu temizliğin yapılamaması mümkün değil.

-A1 Capital’deki görevinizden bahseder misiniz?

-Şu an ulusal sermaye piyasalarımızın parlayan yıldızı olan ve üye temsilcisi oldukları günlerinden tanıdığım kıymetli sermaye piyasası profesyoneli arkadaşlarımın daveti üzerine görev aldığım A1 Capital ailesinde, acısıyla ve tatlısıyla 25 senelik deneyimimin ve SPK Kurumsal Yönetim ilkeleri ışığında kurumun tüm paydaşları ile geleceğe hazırlanması ve artan rekabet şartları altında kurumsallaşması yönünde katkı sağlamaya çalışıyorum.

Tabi ki bu görevim kapsamında olmak üzere çok çeşitli konferans ve toplantılarda da kurumu temsil etmeye ve ulaştığım fikir ve sonuçları da Yönetim Kurulu ile paylaşmaya çalışıyorum.