Finans maratoncusu Erden’den yatırımcılara önemli tüyolar

11 / 11

---

40 YAŞIMDAN SONRA DAYANIKLILIK SPORLARINA MERAK SALDIM

-Bu kadar yoğunluğun içinde kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz? 

Egemen Erden: Artık dünyayı gezemiyorum. Ama bundan dolayı vakitsizliği suçlamıyorum. Tabi sorumluluklar daha da arttı ve eskisi gibi serbest seyahat söz konusu değil. Özelikle işin yanında aile ve çocuk olunca öncelikler değişiyor. 7 yaşında bir kızım var. Adı Lalin.  

Bunun dışında çok ciddi bir spor alışkanlığım var. Özelikle son üç senedir Triatlon sporuyla ilgileniyorum. Triatlon’dan önce de maraton koşuyordum. Aslında 40 yaşımdan sonra bu dayanıklılık sporlarına merak saldım. Buna vakit nasıl buluyorsunuz derseniz, sabah 05.00’de kalkıp saat 07.00’ye kadar sporumu yapıyorum. İnanın faydası anlatamayacağım kadar çok. Sonuç olarak güne enerjik başlayınca gün boyu pozitif oluyorsunuz.  

Maraton koşmak da benim için çok farklı bir spor oldu. Ben 40 yaşımdan önce 5 km bile koşamıyordum. Koşar mıyım koşamaz mıyım derken 5km 10 km oldu. Sonra İstanbul Maratonu’na katıldım ve orada 15 km koştum. Ondan sonra yarı maraton koştum sonrasında da bana bir deli cesareti geldi diyebilirim. 

Maratona başlamamda Finansbank’tan Özgür Güneri’nin faydası çok oldu diyebilirim. Hikaye, Özgür Güneri ile İstanbul-Hong Kong uçağına bindiğimizde başladı. 39-40 yaşındaydım sanırım. Hatta Özgür Güneri, Avusturya’da yarı maraton koşup, uçağa nefes nefese yetişmişti. Sonra uçakta sohbet koşmaya geldi, ben de dizimdeki bir sorun yüzünden koşamadığımı söylemiştim. Özgür Güneri, bu dizimdeki sorunu anladı ve o sorunun çözümünü de anlattı. Böylece dizimdeki sorun çözülmüş oldu. Sonrasında motivasyonum yükseldi ve koşan arkadaşlarım vardı, ben de onlarla beraber koşmaya başladım. Geçen sene ekim ayında Özgür Güneri’yi geçerek Ironman’i tamamladım. Maraton zor ama Ironman’i bitirmek zorun da zoru diyebilirim.  

-İngilizce, Almanca ve İspanyolca? İspanyolcayı öğrenmenizin bir sırrı var mı?  

Egemen Erden: Yabancı dillere ve kültürlere karşı hep meraklıydım. Kariyerime ara verdiğim bir dönemde 30’lu yaşlarımın başında kendime böyle bir imkan tanıdım. İyi ki de tanımışım şimdi böyle bir esnekliğim yok. Özelikle Kostarika ve Arjantin’de farklı zamanlarda 2 seneye yakın vakit geçirdim. Che Guevara’nın hikayesi beni hep çok etkilemiştir. Biraz da onun izinden Arjantin’e gidip oraları dolaşma şansım oldu. Diğer taraftan da orta Amerika’da çok değişik toplumlar var ve iletişim kurarken de İspanyolcayı öğrendim. Çünkü onların kültürlerini öğrenmek için onların dillerini öğrenmek gerekiyor.