Borsada 112.500'e, kurda 4.19'a dikkat

3 / 4

---

DOLARDA 4.08 BARİYERİNE DİKKAT!

ENVER ERKAN – GCM / ARAŞTIRMA UZMANI 

USDTRY: 

Bir tarafta piyasalar Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın “erken seçim” açıklamasının ardından momentum kazanırken, bir yandan da bu haftanın beklentileri çerçevesinde TL varlıklarında olumlu fiyatlamaların devam edip etmeyeceği sorusunun cevabını arayacağız. Piyasanın reaksiyonu son derece olumluydu: Kurda 4,09’lardan düşüş, borsada toparlanma… Piyasaların ilk reaksiyonu güzel, bir anlamda da daha önce gerek Orta Doğu, gerek ABD/Rusya kavgası, gerekse de küresel risklerden dolayı sıkışıp kalmış bir piyasa vardı. Haliyle TL varlıkları açısından iyi haber ihtiyacı giderildi. Türkiye’nin tabii yeni hükümet sistemine geçiş sürecini kısa tutması ve geçen yıl referandumda kabul edilen yeni sistemi resmen uygulamaya koyması bu işin en olumlu tarafı gibi görünüyor. Seçimlerin beklenen tarihten de erken gerçekleşecek olması ve sadece 2 aylık bir seçim süreci olacak olması, o bildiğimiz seçim ekonomisi tarzı bir durumun fazla sürmeyeceğini, Türkiye’nin seçimleri yapıp yeni hükümet sistemine geçtikten sonra önüne daha rahat bir şekilde bakabilmesi durumunu beraberinde getirecektir.

TL biraz daha değer kazanabilir; bu fiyatlama momentumu içerisinde 4,00 psikolojik bandının altını da görebilir. Bu dönemde de uzun vadede devam eden kurlardaki yükseliş trendinin devam edip etmeyeceğini izleyeceğiz. Bu noktada, TL’nin değerini artırmak amaçlı olarak Merkez Bankası’nın ve hükümetin de bazı aksiyonları olabilir. Bu noktada bu hafta da Merkez Bankası’nın alacağı kararlar ve hemen 5 gün sonrasında Enflasyon Raporu’nda Sn. Murat Çetinkaya’nın açıklamaları kritik olacaktır.

Bankanın, “erken seçim açıklamasının” ardından piyasaların iyileşmesi sonrası nasıl bir karar alacağına yönelik piyasa beklentileri de bölünmüş durumda. Piyasaya en çok hâkim olan görüşler;

* Merkez Bankası’nın TL’deki son değer kazanımı çerçevesinde acil müdahale ihtiyacının olmaması ve bu nedenle de faiz artırımı yapmayacağı görüşü…

* Merkez Bankası’nın kuru düşünerek küçük bir faiz adımı atması (50 baz puana kadar) görüşü…

Eğer FX volatilitesi 4,20 ve üzerinde devam ediyor olsaydı Merkez Bankası’nın kuru veya enflasyonu düşünerek TL’yi desteklemek adına daha kayda değer bir adım atması beklenecekti. Şimdi ise FX volatilitesi azaldığına ve kur 4,00 bandına doğru gerilediğine göre kuru düşünerek değil, adım atarsa uzun vadede enflasyon beklentilerini düşünecek şekilde atar. Faiz artışı olmazsa, kurun bir miktar yukarı etkilenebileceğini düşünüyoruz. Erken seçim açıklaması sonrasında kur 4,00 bandına yaklaşsa da, teorik anlamda yapabileceğini pratikte yapamadı ve daha aşağılara inemedi. TCMB bu şartlarda faiz artışı yaparsa TL’ye biraz daha destek olabilir. Bu adım proaktif bir adım olarak değerlendirilir ve kurdaki anlık gelişmelere göre değil, enflasyon trendi ve beklentilerine göre karar verildiğini gösterir. TL’nin son değer kazancı çerçevesinde Merkez Bankası’nın bu ayı pas geçeceğini düşünüyoruz.

3,74 seviyesinden başlayan ve 4,20 seviyesine kadar gerçekleşen yükseliş rallisi sonrasında USDTRY kurundaki geri çekilme/tepki düşüncesi, bu hafta yurtiçi gündeminde etkin bir rol oynayan erken seçim kararı ile birlikte güçlendi ve psikolojik olarak takibini sürdürdüğümüz 4,00 seviyesine doğru bir gerileme izlendi. Ancak bu düşüşlere rağmen ana pozitif trendin hala daha devam ettiği ve başlığımızda da yer verdiğimiz gibi olası geri çekilmelerin trend fırsatı olarak değerlendirilmesi hususunun bir adım önde yer aldığını söyleyebiliriz.

Bu noktada dikkat edilmesi gerekilen en önemli husus, kurda tepkiler nereye kadar devam edebilir olarak izah edilebilir. USDTRY kuru kısa vadeli görünümde tepki satışlarına devam etmek istiyorsa, 4,0190 seviyesi altındaki kalıcı hareketlere ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Özellikle bu tür bir geri çekilmede 3,9120 destek noktasıdır. USDTRY kuru kısa vadeli görünümde tepki satışlarını sonlandırmak istiyorsa, mevcut dönüşün teyidi için 4,0860 bariyeri üzerindeki kalıcı hareketler takip edilebilir. Ancak bu şartla 4,1385 ve son zirve 4,1935 bariyerleri gündemi tekrar meşgul edebilir.

FAİZ VE BORSA: 

Piyasa faizlerinde seçim öncesi önemli bir hareket beklemiyoruz. Piyasalar tarafından çekirdek enflasyondaki gerçekleşmeler yakından izlenecek. Erken seçim açıklamasından sonra moral bulan piyasalar ve kurlarda sağlanan çekilme Merkez Bankası’nın bu ay elini rahatlattı diyebiliriz. Uzun dönem için enflasyonun izlendiğini gösterecek şekilde 50 baz puana kadar bir faiz artırımı normalde teorik olarak sürpriz olmaz. Ancak biz TL’nin son değer kazancı çerçevesinde Merkez Bankası’nın bu ayı pas geçeceğini düşünüyoruz. Son TCMB Beklenti Anketi de, enflasyon beklentilerinin yükseldiğini göstermekte. Dolayısıyla çok ciddi bir düşüş beklemeyiz. Küresel risk iştahında önemli bir bozulma da olmazsa stabil bir seyir beklemek daha rasyonel olacaktır.

Piyasada seçim sürecinin çok kısa sürecek olması hisselere özellikle yakın vadede alımlar getirebilir. Borsa tarafında küresel risk iştahı güçlü kaldığı sürece iyimser olmayı sürdürüyoruz. Bundan sonra içerde piyasa momentumu, anketlerdeki son durum, Merkez Bankası’nın TL’nin değerini etkileyebilecek adımları ve makro dinamikler izlenecektir. 24 Haziran erken seçim açıklaması sonrasında borsada, 110 bin bandı üzerine doğru hareketin gerçekleştiğini ve uzun süredir prim yapmakta zorlanan bankalara anlamlı bir şekilde alımlar geldiğini görmekteyiz. Bunun öncesinde ise, küresel borsalara olan girişlere rağmen EMEA bölgesi sorun yaşamaktaydı. Bu noktada özellikle Orta Doğu siyaseti, Rusya ve ABD anlaşmazlığı ve Trump’ın aksiyonları algıyı oldukça düşürdü ve TL varlıklarını olumsuz etkiledi. Ancak değerleme anlamında oldukça ucuz olan BİST hisselerinde, özellikle bankaların oldukça ucuz olduğu bir ortamda iyi haber efekti, normalde olduğundan çok daha hızlı şekilde gerçekleşebiliyor. Dolayısıyla 110 bin bandı üzerinde borsayı pozitif bekleriz. Endekste 112 bin 500 üzeri seyir algıyı daha genel manada toparlar, 108 bin 500 ve 106 bin 500 gibi seviyeler destek konumunda. Bu noktadan sonra, küresel konjonktür de olumlu olur ve olumlu risk iştahına iştirak edebilirsek endeks açısından daha pozitif bir görünümden söz edilebilir.

EURUSD: 

EUR, dolar endeksinin yukarıya gitmek istediği bir konjonktürde momentum kaybetti ve fiyat baskısı kısa dönem için aşağıya doğru gelişti. Bu hafta kritik ECB toplantısının yanında ABD’den açıklanacak olan 1Q18 GSYH büyümesi (ilk okuma) kritik önemde olacaktır.

ECB’nin faiz oranlarında ve politika söyleminde bir değişikliğe gitmesini beklemiyoruz. Ekonominin genel gidişatı, büyüme dinamiklerindeki toparlanma, halen hedeflerin altında kalan enflasyon ve Banka kaynaklı sızdırılan haber ve bilgiler ise, özellikle politika açıklamasında ve Draghi’nin konuşmasında bazı satır başları aranmasına neden olacaktır. Piyasa da bankanın varlık alım programına ilişkin yol haritası hakkında fikir edinmeye çalışacak. Draghi tarafında gözlenebilecek en önemli söylem değişikliği, büyüme tahminlerinde bir iyileştirme veya enflasyona daha çok güven duyma olabilir. Ancak son açıklanan Mart ayı enflasyon verileri, petrol fiyatları yükselmesine rağmen enflasyon dinamiklerindeki zayıflığı ortaya koymakta ve Draghi’nin daha defansif bir açıklama yapma ihtimalini artırmaktadır.

Haftanın en önemli makro-ekonomik göstergeleri arasında, ABD’nin, 2018 yılının birinci çeyrek ilk okumaya ilişkin büyüme oranı (GSYİH Değişimi) verisinin üst sıralarda olduğunu ifade edebiliriz. ABD ekonomisi 2017 yılı dördüncü çeyrek döneminde %2,9 büyümüştür. Büyüme verisi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikası tarafında atacağı adımlara ilişkin beklentilerin şekillenmesini sağlayabileceği için büyük bir dikkatle takip edilecek.

EURUSD paritesi 10 Nisan 2017 tarihinden itibaren etkisini hissettirdiği yükseliş trendinin alt noktası altına sarkması sonrasında eski trendine geri dönme çabası oluştursa da hafta genelinde üzerinde ısrarla durduğumuz 1,2445 bariyeri altındaki seyrine devam etti. Bu sebeple de son çıkışlara rağmen yeni negatif beklentinin gündemde yer aldığını söyleyebiliriz. EURUSD paritesi, sonlandırdığı yükseliş trendine geri dönme konusunda başarılı bir profil oluşturamadı ve bu sebeple de 1,2445 bariyeri altında 1,2185 – 1,2090 kritik bölgesine ulaşma / yaklaşma düşüncesini gündemde tutmaktadır. Bu süreçte Dolar endeksinin düşüş trendinin üst noktası 90,20 bariyerine göre tutumu ve Dolar endeksi performansına ilişkin Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları ve Başkan Mario Draghi’nin açıklamaları yakinen takip edilmelidir.

ALTIN: 

Altın, sıkışık bir fiyatlama davranışı oluşturmaktadır. Hafta genelinde kaydettiği çıkışını kanalın üst noktası 1350–1355 bölgesine ulaştıran ancak ilgili bölge üzerinde kalıcı hareketler oluşturamadığı için kanal içi fiyatlama davranışının gündemde yer almasını sağlayan kıymetli maden, ilgili tepkisini 1340 dolar seviyesine yaklaştırdı ve haftayı kapatırken analizin hazırlandığı şu sıralar 1342 dolar seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.

Teknik olarak yeni haftayı değerlendirdiğimizde Ons Altının kanal üst noktası 1350–1355 bölgesinde baskı görmesi, kısa vadeli olarak kanal içi fiyatlama davranışının devam edebileceğine yönelik düşünceyi desteklemektedir. RSI göstergesinin 50 seviyesi altında kalması durumunda ise ilgili beklenti daha da güçlenebilir ki böyle bir durumda 1332 ve kanal kontrol noktası 1316 destek seviyesi gündemimizde yer alabilir. Ancak bu tür bir geri çekilme oluşması durumunda özellikle de negatif tarafta daha da etkili bir görünüm için 1316 altındaki kalıcı hareketlere ihtiyaç olduğu ve bu düşüncenin gündemde yer alabilmesi içinse kıymetli maden fiyatını düşürecek makro-ekonomik gelişmelere ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Ons Altın fiyatındaki olası geri çekilmelerin/tepkilerin 1316 destek noktası üzerinde sınırlanması durumunda ise, yukarıda dikkat edilecek en kritik seviye, kanal üst noktasını temsil eden 1350–1355 bölgesidir. Ons Altın fiyatında yeni bir dönemin başlayabilmesi için, ilgili bölge üzerindeki kalıcı hareketlere ihtiyaç olduğu unutulamamalıdır.

PETROL: 

Hafta içerisinde ABD ham petrol stoklarındaki düşüş ve Mayıs ayında sona erecek İran nükleer anlaşması ardından ülkeye tekrar yaptırım uygulanacağına ilişkin görüş petrol fiyatını destekleyen ana unsurlar olarak karşımıza çıktı. Öte yandan Venezuela tarafında ekonomik krize bağlı olarak üretim miktarındaki düşüş ve bunun devam edeceği tahminleri fiyatı destekleyen etkenler arasında yer almayı sürdürüyor. Önümüzdeki hafta jeopolitik gelişmelerin yanı sıra aşağıdaki veri başlıklar takip edilecek;

- 24 Nisan Amerikan Petrol Enstitüsü Ham Petrol Stokları

- 25 Nisan ABD Enerji Bilgi Dairesi Ham Petrol Stokları

- 25 Nisan ABD Enerji Bilgi Dairesi Haftalık Raporu

- 27 Nisan Baker Hughes Sondaj Kuyusu Sayısı

Petrol piyasasında fiyat, yükselişler sonrasında 2014 yılının sonlarından bu yana en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. 

WTI petrolü teknik olarak incelediğimizde genel görünümün pozitif olduğunu görüyoruz. Makro dinamikler bu durumun aksini gösterse de, kısa vadede oluşan talep artışı ve jeopolitik riskler fiyatında yükselişini destekledi. Önümüzdeki süreçte fiyatlamalar, 64,85 – 66,50 bölgesi ve üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş beklentisi ön planda olabilir. Gerçekleşebilecek yükselişlerde 71,15 ve 73,20 seviyeleri hedeflenebilir. Olası düşüşler 64,85 – 66,50 bölgesi ve üzerinde sınırlandığı müddetçe yeni yükseliş potansiyeli oluşabilir. Düşüş isteği 64,85 seviyesi altındaki seyir ve günlük kapanışla düzeltme ihtiyacının devam etmesine neden olabilir. Bu durumda 61,55 – 63,25 bölgesi gündeme gelebilir.

Brent petrolü teknik olarak incelediğimizde genel görünümün pozitif olduğunu görüyoruz. Makro dinamikler bu durumun aksini gösterse de, kısa vadede oluşan talep artışı ve jeopolitik riskler fiyatında yükselişini destekledi.. Önümüzdeki süreçte fiyatlamalar, 70,00 – 71,20 bölgesi ve üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş beklentisi ön planda olabilir. Gerçekleşebilecek yükselişlerde 75,50 ve 77,00 seviyeleri hedeflenebilir. Olası düşüşler 70,00 – 71,20 bölgesi ve üzerinde sınırlandığı müddetçe yeni yükseliş potansiyeli oluşabilir. Düşüş isteği 70,00 seviyesi altındaki seyir ve günlük kapanışla düzeltme ihtiyacının devam etmesine neden olabilir. Bu durumda 65,80 bölgesi gündeme gelebilir.