BİST yüzde 11 iskontolu işlem görüyor

2 / 2

---

ABD’de vergi reform tasarısı ile ilgili gelişmeler izleniyor...

BİST-100 endeksi geçtiğimiz haftayı, haftalık bazda %1,3 artışla 109.330 seviyesinden tamamladı. Böylelikle endekste üst üste ikinci haftada da haftalık bazda yükseliş yaşandığını gördük. Geçtiğimiz hafta bankacılık endeksindeki artış %1,4 seviyesinde yaşanırken, aynı dönemde sınai endeksinde de haftalık bazda %1,9 oranında artış gerçekleşti.  

Önceki haftada Merkez Bankası’nın faiz artış beklentileri ile hem TL ve faiz oranları, hem de hisse senedi piyasalarının olumlu etkilendiğini gözlemlemiştik. Geçtiğimiz hafta başında da bu olumlu beklentilerle piyasalarda yukarı yönlü hareketler devam ederken, Perşembe günü açıklanan Merkez Bankası faiz kararlarında, geç likidite penceresi borç verme faiz oranı beklenti olan 100 baz puanın altında 50 baz puan artırılmıştır. Bu karara ilk tepki olarak TL değer kaybederken, tahvil faizlerinde de yukarı yönlü hareketler görmüştük. Bu hareketlerin hisse senedi endekslerine yansıması ise sınırlı düzeyde olmuştu. Karar öncesi 3,82 seviyelerinin altına kadar gerileyen Dolar kurunun, kararların açıklanması sonrasında 3,897 seviyesine kadar yükselmişti. Daha sonrasında ise bu seviyelerden geri çekilme ile Dolar kuru haftayı 3,867 seviyesinden tamamlamıştır.      

Yurtdışındaki gelişmelere bakıldığında, ABD tarafında geçtiğimiz haftanın en önemli gündem maddesi FED’in faiz toplantısıydı. Banka beklendiği gibi faiz oranlarında 25 baz puanlık artırıma giderken, 2018 için öngörülen 3 faiz artışında bir değişikliğe gidilmedi. Büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revizyonu ve istihdam konusunda aşağı yönlü revizyonlara karşılık, enflasyon tarafında ise beklentilerde değişiklik yapılmamıştır. Bu durum piyasalarda risk iştahının korunmasında yardımcı olurken, enflasyon endişelerinin devam ettiğinin algılanması, FED’in beklenenden daha agresif bir faiz artışına gitmeyeceği beklentilerini güçlendirmiş, bu durum da Doların son faiz artışına güçlü yukarı yönlü tepki vermesini engellemiştir.   

Bu hafta için vergi reformu tasarısı konusundaki gelişmeler takip edilirken, geçen haftanın sonunda reform paketi üzerinde uzlaşılmış olması ve bu hafta paketin Temsilciler Meclisi ve Senato’da kabul edilerek yılsonundan önce Başkan Trump’ın onayına sunulacağı beklentisi piyasalarda olumlu algılanıyor. Özellikle kurumlar vergisinin bu tasarıyla %35’ten %21’e düşürülecek olması, şirketler tarafında pozitif etki yaratmaya devam ediyor. Avrupa tarafında da geçtiğimiz hafta Avrupa ve İngiltere Merkez Bankası faiz toplantıları takip edilirken, piyasaların beklediği gibi faiz oranlarında ve varlık alım programlarında herhangi bir değişikliğe gidilmedi. Bu hafta başında da risk iştahının yüksek olduğu ve piyasalarda alış ağırlıklı bir seyir izlendiğini görüyoruz.   

Yurtiçinde bu hafta başındaki duruma baktığımızda, ABD tarafında vergi reform tasarısında uzlaşma ve bu hafta Temsilciler Meclisi ve Senato’dan geçmesinin beklenmesinin global piyasalarda risk iştahını arttırması, endekslerde yukarı yönlü hareketler yaşanmasında etkili oluyor. Dolar kurunun 3,84 seviyesinin de altına inmesi ve tahvil faizlerinde yaşanan geri çekilme, endekslerdeki alım yönündeki hareketleri destekleyen bir başka unsur olarak karşımıza çıkıyor. BİST-100 endeksi, halen fiyat kazanç oranları bakımından son 5 senenin ortalamalarına göre %11 oranında iskontolu işlem görürken, bankacılık endeksinde bu iskonto oranı %23 seviyesindedir. Diğer yandan Türkiye-ABD arasındaki ilişkiler ve yakın coğrafyamızı ilgilendiren diğer jeopolitik risklerdeki gelişmeler, yakın dönemde endekslerin seyri açısından etkili olacaktır. Kur tarafında yılı hangi seviyeden tamamlayacağımız ve tahvil faizlerin seyri, önümüzdeki dönemde şirket değerlemeleri açısından yakından takip edilecektir.