57 yıllık Özerden Plastik borsaya geliyor

3 / 11

---

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE MAKİNE KONUSUNDA YENİ YATIRIMLAR DÜŞÜNÜYORUZ

-Tamer Bey siz de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyorsunuz, sizi de kısaca tanıyalım.

N. Tamer Özerden (Genel Müdür Yardımcısı): 1970 İstanbul doğumluyum. İlk ve ortaöğretimden sonra Marmara Üniversitesi Satış Yönetimi Bölümü’nü bitirdim. Ben de okul hayatı ile birlikte çalışmaya başladım. Kendimi bildim bileli iş yerine gidip geldim. Çocukluğumdan beri okulla birlikte iş hayatını götürdük. Yani iş hayatına erken atılmış bir durumumuz var. Ve bir yerde gençliğimiz balon naylonu Türkiye’ye tanıtmakla geçti. 35 tane rakibimiz var bizimle aynı işi yapan, ama bizim tek rakibimiz kendimiz. Koruyucu ambalaj sektöründe 35’den fazla üretici firma var. Hatta bunlar 60’ı bulabilir belki. Nadi Bey’in de bahsettiği gibi farklı şeyler üretmeyi seviyoruz. Ar-Ge’ler geliştiriyoruz. Balonlu naylon makinelerini de kendi imkanlarımızla geliştirmişiz yapmışız 1970’li yılların başında. Ondan sonra mühendislik faaliyetleri ile 5 farklı jenerasyon makine yaptık. Ama ilerleyen zamanlarda rekabetle birlikte teknoloji üretmeyi bıraktık. Şimdi en son teknoloji makineleri çalıştırıyoruz.

-Ne zamandan beri makine alıyorsunuz?

N. Tamer Özerden: Bizim ilk ithalatımız makine olarak 2004 yılına denk geliyor. O zamana kadar 5 ayrı jenerasyon makine ürettik. Her biri birbirinin üzerinde makineler ürettik. Her makinenin yapım araları 3-5 sene ama… Her biri diğerinden daha gelişmiş makineyi yapan ve çalıştıran aynı kişi olduğu zaman, makineden neler istediğini, neler yapabildiğini görüp bir sonraki makinede eksikleri yapma şansınız oluyor. Birkaç teknik var üretim yapılan, biz aslında o tekniği değiştirdik. 2012’de bir makine yatırımı daha yaptık. Ama sektörde en son teknolojiyi kullanan firma biziz.

-Teknoloji çok mu hızlı ilerliyor sektörde?

N. Tamer Özerden: Çok gelişmiyor aslında 3-5 senede fark edilen gelişmeler oluyor daha çok. Burada üreticilerin mantalitesinin gelişmesi, inanması önemli. Biz bunu iyi yapıyoruz. 2004’te başladık ve 2012’de ilaveten yeni makineler getirdik. Onlar da bizim istediğimiz amaçlar doğrultusunda güzel çalışıyorlar. Önümüzdeki dönemde de yeni yatırımlar düşünüyoruz makine konusunda.

Yeni yatırımlar derken ağırlıklı olarak doğayı da korumuş oluyoruz. Rakiplerimiz doğayı korumak için 100-130 gram hammadde kullanırlarken biz bu konuda yaklaşık 30 ila 50 gram arasında ürünler sunmaya çalışıyoruz. Ürün verimliliğini artırıp yaptığı ambalajlama başına tükettiği öz kaynağı azaltıyoruz. Bir masayı saracağınız zaman 5 kilogram hammadde kullanıyorsanız bu masayı aynı şekilde sarıyorsunuz ama 2 kilogram malzeme kullanıyorsunuz yani. Özkaynakları daha verimli kullanma şansı getiriyor bu yeni makineler.

-Üretim miktarınızda buna paralel artıyor mu?

N. Tamer Özerden: Metrekare olarak artıyor. Pazarlama faaliyetlerine ciddi olarak önem veriyoruz. Bu da müşterilerimizi çoğaltıyor.