3 gün 3 gecenin tutanakları

6 / 12

---

4- SANIK GALİP ÖZTÜRK SAVUNMASINDA
1.EYLEM:
Cebir ve tehdit uygulayarak haksız ekonomik çıkar sağlamak için suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı suç örgütünü kurmak, yönetmek suçundan savunması: Hayatımda suç örgütüyle bir alakam olmadı, suç örgütü işine karışmış insanlardan hep uzak kaldım, suçlamayı kabul etmiyorum, benim sahibi bulunduğum iş yerlerinde 20.000 insan ekmek yiyor, yılda 1500-2000 burs veriyorum, bu sene görevli arkadaşlarım korkularından verilen bursları kestiler, suçlama asılsızdır dedi.
2.EYLEM
a) Danıştay genel sekreteri H.P’nin menfaat temin etmesi için azmettirmek suçundan savunması:
b) Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs edilmek suçundan savunması: Ben Metro Holding’in yönetim kurulu başkanıyım. Metro Holding aleyhine asılsız olarak 2.5 trilyon ceza kesildi. Bu cezanın hukuki yollardan iptali yönünde talimat verdim. Ama Hüseyin Poroy’u tanımam. Bu kişinin menfaat temin etmesine yönelik hareketim ve talimatım yoktur. Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmedim. Ayrıca kesilen cezayı da ödedim.
3.EYLEM
a) Cumhuriyet savcısı M.E’ye suç örgütü mensupları tarafından yetkili olmadığı bir iş için düzenli olarak yarar sağlayarak azmettirmek suçundan savunması:
b)Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan savunması: Ben Avrasya Terminal İşletmeleri’nde hissedarım. Yalnızca hissem var. Yönetim kurulunda söz hakkım yoktur. İsmi geçen Cumhuriyet savcısını tanımam. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çıkkan bu kişiyi tanıyormuş. Ben bu kişiye aylık para gönderilmesi talimatı vermedim. Göndermedim.
4.EYLEM
Beykoz Belediyesi emlak istimlak müdürü Ali Rıza Tekin’e rüşvet verilmesi ve bu rüşvete aracılık etmek suçundan savunması: Beykoz belediyesi tarafından ihaleye satılan yer alındıktan sonra holding binası olarak inşa edilmesine karar verildi. İnşaat bittikten sonra iskan yapılmak istendiğinde itfaiteden belediyeden bazı eksiklikler çıkarılmış. Ben bu eksikliklerin giderilmesi için görevlilere talimat verdim. Ömür Alagöz bizim hukuk danışmanımızdır. Kendisi ile bu şekilde bir alakamız vardır. Ban sorunların hukuki yoldan çözülmesi yoluna gitme taraftarıyım. Bir seferinde bana belediye görevlilerinin belediyenin bilgisi dahilinde, bir spor kulübüne bağış yapılması istendiği söylendi. Makbuzunun verileceği söylendi. Ben hiçbir şekilde para vermedim. Ali Rıza Tekin’e rüşvet verilmesini istemedim. Böyle bir şey olsa derhal savcılığa müracaat ederdim. Belediye başkanı da arkadaşımdır. Kendisiyle iyi görüşürüz. Belediye yetkilileri iskan parasının aldığında bana para fazla geldi. Bunun üzerine dava açtım. İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin 2012/15-22 sayılı kararı ile benim talebimi kabul etti. Fazla yatırılan paranın iadesine karar verdi.
5. EYLEM
İtfaiye müdürlüğü görevlisine onay karşılığında rüşvet vermek için anlaşmak suçundan savunması: Metro Holding’in Beykoz’daki binasının iskan ruhsatının alınması aşamasında itfaiyeden verilecek belge ile ilgili avukatımız Özgür Yanar girişimde bulundu. Bana 25 bin TL para isteniyor dedi. Ben şu an ibraz etmiş olduğum tape kaydında anlaşılacağı üzere her şeyin tamam olduğunu, yasal hakkımız olan bir belgenin ve iznin verilmesi karşılığında para vermeyeceğimizi, avanta vermeyeceğimizi, gerekirse savcılığa isteyeni yakalatacağımı söyledim. O tarihte şirketimizi CEO’su tabir edilen genel müdürü (yönetim kurulu başkan yardımcısı) Mustafa Açıkalın ile telefonla görüştüm. O bana döneceğini söyledi. Daha sonraki görüşmemizde itfaiyedeki işlerin halledildiğini söyledi. İşimiz takip edildi. Rüşvet olayı olmadı. Şu an vermiş olduğum iletişim tespit tutanağında merdiveni yanlış yapmışsak binayı yıkarım, bir daha yaparım. 100 bin lira masraf edelim 200 bin lira ederim 25 bin lirayı vermeyelim dedim. Buna ilişkin belgeleri sunuyorum dedi.
6.EYLEM
Metro Holding binasının Beykoz belediyesine ait bölümünü tahliye ettirmek isteyen Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in tehdit edilmesi suçundan savunması: İnşaatı bitirdik fakat belediye görevlileri, görevlerini yapmadığı için inşaatı kullanamıyorduk. Bu amaçla eğer hakkımız olan verilmezse kızgınlık ve insani refleks ile birkaç şey söylemiş olabilirim. Ama amacım tehdit değildi. Asla tehdit etmem. Yüksel Baki’den özür dilerim. Yüksel Baki ile konuşmuştum. Ama tehdit kastım yoktur. Yüksel Baki benim söylediğim sözleri iletmediğini söylemiştir.
8. EYLEM
Galip Öztürk ve Turgut Öztürk hakkında yapılan soruşturmaları etkilemeye teşebbüs suçundan savunması: Ben uyuşturucu kullanıldığı ile ilgili ifadeye çağırıldım. Bu eylem sebebiyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmedim.
9.EYLEM
Samsun emniyet müdürlüğünde görevli komser yardımcısı Levent Kara’nın tehdit edilmesi suçundan savunması: Samsun’a seyir halindeyken polis aracımızı durdurup kimlik kontrolü yaptı. Hareket edeceğimiz sırada komser yardımcısı Levent Kara benim adımı öğrenmiş, araca yaklaştı. Gelip kimliğini ver aşağıya in dedi. Kaba bir tavır içine girdi. Ben onun görevli olması sebebiyle araçtan aşağıya indim. Tehdit mahiyetinde hiçbir şey söylemedim. Olayın ertesi gün Samsun il merkezinde benim yaptığım bağışlar sebebiyle düzenlenen toplantıda durumu sayın Vali’ye anlattım. Bu tavırlar içerisinde bulunan bir kişinin yol kontrolü işine bakmaması gerektiğini söyledim. Gıyabında herhangi bir tehditte bulunmadım. Arkadaşlarımla konuştuğum şeyler beni ilgilendirir. Bir kızgınlık ifadesidir. Herhangi bir iletme kastı yoktur.
10. EYLEM
a) Gazeteci Sezer Sezer’in tehdit edilmesi
b)Gazeteci Berat Gonca’nın tehdit edilmesi suçlarından savunması: Ben Necmi Hatipoğlu’na Sezer Sezer ve Berat Gonca’yı tanımam. Tehdit olayından haberim dahi yoktur.
11. EYLEM
Gazeteci Muammer Başkan’ın tehdit edilmesi suçundan savunması: Necmi Hatipoğlu ile Muammer Başkan arkadaştır. İkisi de eski gazetecidir. Hem bunlar aynı yerde çalışırken neden birbirlerini tehdit etsinler. Benimle ilgili bir durum yoktur. Aralarındaki meseleyi bilmiyorum.
13.EYLEM
Bolu otogarı ihalesinde fesat karıştırmak suçundan savunması: Bolu otogarı ihalesi yapılacaktı. Benim niyetim otogar ihalesine girmekti. Ama yönetim kurulu üyeleri ve şirket CEO’su bu otogar ihalesinin ekonomik bakımdan verimli olmayacağını, 15 senede kendisini kurtarmayacağını ihale bedeli, belediyeye verilecek para ve işletmenin kurulumu ile ilgili masraflar hesap edildiğinde batma ihtimali bulunduğu, yani zarar edeceğini söylediler. Bu sebeple ihaleye girmekten vazgeçtik. Yeni yasal düzenlemeye göre ihaleyi alan kişi ya da şirket bir şekilde diğerlerine yazıhane ve kalkış yeri göstermesi gerekir iken Yusuf Bayrak buna riayet etmedi. Bize yer göstermedi. Bende otogara yakın bir yerde yapılmak üzere girişimde bulundum. Yusuf Bayrak benim girişimim sonucu yapılacak durağın otogarın sonu olacağını düşündüğü için babamın vefatını da fırsat bilip, aracılar koyarak otogarda yer vermeyi teklif etti. Ben teklifi kabul edip, önceden belirlediğim yeri kamyoncular durağı olarak kullanmak üzere değiştirdim. Ben zamanında Yusuf Bayrak’a İstanbul Otogar’ında kimse yardımcı olmazken ben ona yer vermiştim dedi.
Sanık Yusuf Bayrak müdafi Av. Nedim Dilek: Ben sanığın otogar ihalesine neden girmediğini, yani karlı olmadığı için mi yoksa anlaşma yaparak mı girmediğini soruyorum dedi.
Sanık cevaben: Ben yukarıda cevap verdim.
14. EYLEM:
Habib Zengin’e ait arazinin işgali suçundan savunması: 6 sene kadar önce Habip Zengin’i bie emlakçının bürosunda gördüm. Benim hissedarı olduğum gayrimenkulün ortağı imiş. Bana hissesini satmak istediğini söyledi. Fakat hissesinin ederini 10 katını istedi. Eğer o fiyatın yarısına olursa kendimi hissemi sana satayım dedim. Alış veriş yapmadım. Habip Zendin hissedarı olduğum kısım zaten boş duruyor. Kendi hissemi ihtiyacı olan birine ekmeğini kazanması için veriyorum. Bu şekildedir.
15. EYLEM:
Cafer Usta isimli iş yerinin yağmalanması: Şikayetçi Savaş Korkmaz ın işlettiği Cafer Usta isimli et lokantasını önceden bilirim. Burada güzel et yapılır. Asıl usta Cafer vefat edince yerine Savaş Korkmaz ve Aynur Korkmaz burayla ilgilenmeye başladılar. Ben iki defa yardım istedim. Bir defa 200 bin dolar verdim, bir defa da 200 tane kuzu verdim. Daha sonra kendileriyle resmi yoldan MEPED Şirketi bir ilişki kurmuşlar şöyle ki; dinlenme tesisinde lokanta yerini vermiş, daha sonra bu kişiler işletmeyince kendi rızalarıyla Mardinliler diye söylediğimiz Mehmet Kavak, Bilal Kavak ve arkadaşlarına vermişler. MEPED şirketinin sözleşmelerini şu an sunuyoruz. Ben iddia edildiği gibi gidip Cafer Usta isimli et lokantasına el koymadım. Kasalarına eşyalarına müdahale etmedim. Yağma gibi bir suç kabul etmiyorum. Yalnızca iyilik yaptım. Hatta Savaş Korkmaz’ın işini kaybetmesi üzerine eşi Aynur Arslan ile konuşmalarım var. Bana geçimlerinin bozulduğunu söyleyip yardım isteyince aylık 10 bin TL yardımda bulunuyordum. Ne zaman ki şikayet edildiğini öğrendim, aylığı elemanlarım tarafından kesilmiş. Bana kalsa ben devam ettirirdim. Suçlamalar asılsızdır. MEPED sözleşmesinin Savaş Korkmaz ile yaptığı anlaşmadan sonra Savaş Korkma ile anlaşma yapan Mardinliler in şirketinin ismi Yaren Çiçekçiliktir. Daha sonra Kavaklar olarak değiştirmiştir dedi.
16. EYLEM
a)Ayvacık toplu taşıma ihalesine fesat karıştırılması suçundan savunması
b) Ayvacık belediye başkanı Mustafa Belur’a rüşvet verilmesi suçundan savunması: Ayvacık benim köyümdür. Daha sonra ilçe oldu. Belediye başkanını tanırım. Bana minübüs hatlarının belediyenin döneminde olmadığını, bir grubun eline geçmiş olduğunu, ihale yapılarak disiplin altına konulması gerektiğini söyledi. İhaleye çıkınca Metro Şirketi yetklilerine gerekirse cebimden karşılayacağını söyleyip ihaleye girme kararı aldık. Yapılacak ihale karlı ve verimli bir yatırım değildi. Sadece kendi ilçeme faydam olsun diye girdim. İhaleye fesat karıştırmak gibi bir durum olmadı. Zaten iç işleri bakanlığı ihaleden sonra kaybeden grubun şikayetini incelediğinde ihalenin kamu yararına olduğunu söyledi. Ben Aykut Velioğlu isimli kişiyi tanımam. Bu kişiyle para göndermedim. Sürekli olarak Ayvacık ilçesine yardımda bulunurum. Ama rüşvet verme gibi bir durum olmadı. İhaleden dolayı benim zararım oldu. Bölgeye yaptığım yardımlardan dolayı Salıpazarı Belediye Başkanı’nın yazmış olduğu mektubu size veriyorum dedi.
Alındıi okundu, dosyaya eklendi.