Ziraat Yatırım Menkul Değerler Tarafından Hazırlanan Sabah
Stratejesi Analizi:
"Küresel borsalar haftaya pozitif bir görüntüyle başlıyor. ABD
vadelileri bu sabah %0,5 civarında yükseliş kaydederken, MSCI Asya
Pasifik endeksindeki yükseliş Çin öncülüğünde %1'e yakın. ABD'de
düzenleyicilerin, ABD'de halka açılmak isteyen Çinli şirketlere
yönelik incelemeleri artıracağını açıklamasının ardından Çin'in bu
konu ile ilgili ABD ile görüşmeye açık olduklarını belirtmesi risk
iştahını destekliyor. Çin'in bu adımı, piyasalarda risk iştahını
azaltan regülasyon baskısının azalabileceğinin işareti olarak
değerlendiriliyor. Buna ek olarak, Çin ekonomisinde zayıflamaya işaret
eden veriler ve artan vaka sayıları sonrasında Çin'in ekonomiyi
desteklemek için adımlar atacağı beklentileri ile ABD'de 550 milyar
USD'lik altyapı paketi yasa taslağının Senato'dan geçme ihtimalinin
artırması borsaları destekleyen diğer faktörler. Küresel borsalardaki
görüntüye paralel olarak BIST100 endeksi de güne %0,5 civarında
yükselişle başlayabilir. Endeks ağrılığı yüksek sanayi şirketlerine
yönelik olumlu bilanço beklentileri dışında açıklanan bazı banka
bilançolarının pozitif sürpriz yapması endeksi destekleyebilir. Teknik
olarak da pozitif bir ivme yakalayan endeks gün içerisinde 1.400
seviyesinin üzerinde kalmak isteyebilir. Sıralı hedefler 1.405 ve
1.415 seviyelerinde. Yurtiçinde yarın açıklanacak temmuz ayı enflasyon
verisi öncesinde bugün temmuz imalat PMI'ı takip edilecekken,
yurtdışında hafta genelinde PMI'lar ve ABD'de cuma günkü tarım dışı
istihdam verisi öne çıkıyor.
MAKROEKONOMİ
Haziran ayında ihracat aylık %20 artarak rekor yüksek seviye olan 19,8
milyar USD'ye yükseldi. Yılın yarısında 105 milyar USD gerçekleşen
ihracatın bu yıl geneli için gelecek seneki OVP hedefi olan 200 milyar
USD seviyesini aşabileceği görülüyor.
Temmuz ayında günlük verilere göre ihracatın hazirana göre
yavaşladığını hesaplıyoruz, bayram tatili etkisiyle düşündüğümüz bu
yavaşlamaya karşın 16,5 milyar USD civarında ve tarihsel ortalamaların
üzerinde bir ihracat görebileceğimizi değerlendiriyoruz. Dolayısıyla
küresel imalat sektörünün gücünü koruması ihracatın güçlü görünümünü
sürdürmesine yardımcı oluyor.
İthalatta nisan ve mayıs ayındaki aylık düşüş ardından haziranda
ertelenen talebin devreye girmesiyle aylık %10 artış görüyoruz. İç
talepteki görünümün seyri için izlediğimiz enerji ve altın hariç
ithalat, aylık %8 artışla iç talepte hızlanmaya işaret ediyor. Geçen
sene dolarizasyonla birlikte artış kaydeden altın ithalatı, bu sene
son 4 ayda tarihsel ortalamasının altında seyrediyor, ancak aylık %74
artış dikkatimizi çekiyor. İlk 6 ayda net altın ithalatı 2,1 milyar
USD olurken, geçen sene bu dönemde 7,6 milyar USD idi.
Böylece dış ticaret açığı haziran ayında 2,85 milyar USD ile geçen
seneye yakın gerçekleşti. 12 aylık kümülatif dış ticaret açığı 47,2
milyar USD olurken, GSYH oranı da haziranda %6,5 seviyesinde yatay
seyrediyor.
Haziranda rekor ihracat rakamı görürken, dış ticaret açığının mayısa
göre azaldığını görüyoruz. Haziranda aşılama sürecindeki ilerleme ve
Rusya'nın Türkiye'ye yönelik kararı ile yabancı ziyaretçi sayısının
yıllık %853 artmasıyla turizm gelirlerinde belirgin bir toparlanma
göreceğiz. Bu gelişmeler ışığında haziranda cari açığın 1 milyar USD
civarı gerçekleşebileceğini öngörüyoruz. Geçen sene haziranda 3,1
milyar USD cari açık vermiştik. Dolayısıyla 12 aylık kümülatif cari
açık mayıstaki 31,9 milyar USD seviyesinden haziranda 30 milyar USD
seviyelerinin altına doğru yavaşlayabilir. Bu seviyeler de cari
açık/GSYH* oranının mayıstaki %4,4 seviyesinden haziranda %4'e doğru
gerileyebileceğini işaret ediyor. (*2021 1. çeyrek GSYH)
Yılın geri kalanında hem toparlanan turizm ve ihracat gelirleri hem de
baz etkisiyle cari dengede iyileşmenin sürmesini bekliyoruz. TCMB'de
ihracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm
faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler
hesabının fazla vermesini beklediğini vurgulamayı sürdürüyor. Bu
görüntü altında TCMB'nin üç varsayım üzerinde çalıştığını ve cari
açığın yıl sonunda ocak-mayıs tarihsel ortalamalarının yılın geri
kalanında gerçekleşmesi varsayımı altında 23,6 milyar USD,
mevsimsellikten arındırılmış olarak mayıs ayı değerlerinin yıl boyunca
sabit kalması varsayımı altında 18,1 milyar USD ve turizm gelirinin
18,6 milyar USD'yi bulması ve altın ithalatının dengeli seyretmesi
durumunda gibi olumlu senaryoların oluşması durumunda 11,3 milyar USD
seviyelerinde gerçekleşebileceğini değerlendirdiğini görüyoruz. Piyasa
beklentisi ise 24,7 milyar USD civarında.
Haziran ayına ilişkin gelen yabancı ziyaretçi istatistiklerine göre
açılmanın etkisi ve aşılama sürecindeki ilerleme, Rusya'nın Türkiye'ye
yönelik uçuş kısıtlamasını kaldırmasıyla gelen yabancı sayısı,
haziranda aylık bazda %119 arttı. Bu açıdan haziran ayında net hizmet
gelirlerinin oldukça artmasını beklemekteyiz.
Cuma günü Hazine tarafından yayınlanan ağustos-ekim dönemine ilişkin 3
Aylık İç Borçlanma Stratejisi'ne göre ağustos ayında 10,9 milyar
TL'lik iç borç servisine karşılık toplam 16 milyar TL'lik iç
borçlanma, eylül ayında toplam 35,9 milyar TL'lik iç borç servisine
karşılık toplam 45 milyar TL'lik iç borçlanma, ekim ayında toplam 45,3
milyar TL'lik iç borç servisine karşılık toplam 53,4 milyar TL'lik iç
borçlanma yapılması planlanmaktadır.
Cuma günü yurt dışı tarafta ise, Euro Bölgesi genelinde büyüme,
enflasyon ve işsizlik rakamları takip edildi. Bölge genelinde öncü
verilere göre büyüme aşılama sürecindeki ilerleme ve kısıtlamaların
kaldırılmasıyla beklentilerin üstünde gelerek bir önceki çeyreğe göre
%2 oldu. Bölge geneline bakıldığında İspanya %2,8, İtalya ise %2,7
büyürken, Almanya tekrar büyüme bölgesine geçerken beklentilerin
altında %1,5 büyüdü. Bölgenin ikinci büyük ekonomisi Fransa ise %0,9
büyüdü. Euro Bölgesi'nde ise enflasyon temmuz ayında öncü verilere
göre yıllık TÜFE %1,9'dan %2,2'ye yükseldi. Gıda ve enerji fiyatları,
enflasyonu artırıcı yönde etkide bulundu. İşsizlik ise kısıtlamaların
gevşetilmesiyle mayıs ayında %8'den %7,7'ye geriledi.
ABD tarafında, haziran ayına ilişkin PCE deflatör, kişisel gelirler ve
harcamalar verileri açıklandı. Normalleşme adımları ile talebin güçlü
seyrinin etkisiyle Fed'in enflasyon göstergesi olarak baktığı PCE
deflatör verileri haziranda enflasyonist baskıların sürdüğüne işaret
etti. Haziranda PCE deflatör aylık %0,5 artarken, yıllık bazda %4
seviyesinde gerçekleşti. Bununla birlikte Temmuz 2008'den bu yana en
yüksek seviyedeki seyrini korudu. Yıllık bazda enerji fiyatları %24,2
oranında yüksek oranlı artış kaydederken, gıda fiyatları ise %0,9
oranında ılımlı arttı. Gıda ve enerji fiyatları hariç çekirdek PCE
deflatör de haziranda aylık bazda %0,4 oranında artarken, yıllık bazda
1991'den beri en yüksek seviye olan %3,5'e yükseldi. Buna karşın Fed
enflasyondaki yükselişin geçici olacağını yineliyor. Ayrıca kişisel
harcamalar ise, beklentilerin üzerince aylık bazda %1 oranında artış
kaydetti. Tüketicilerin, kişisel harcamalarını, restoranlar ve seyahat
gibi hizmet sektörü sektörlerine kaydırdıkları gözlendi. Kişisel
gelirler düşüş beklentisine karşılık %0,1 oranında hafif artış
sergiledi. Haziran ayında kişisel gelirdeki artış, esas olarak özel
ücretler ve maaşlar nedeniyle çalışanların gelirlerindeki artışı
yansıtırken, devlet kaynaklı sosyal yardımlar ise azalış kaydetti.
Ayrıca ABD'de temmuz ayına ilişkin Chicago PMI endeksi, 66,1'den 73,4
seviyesine yükselerek büyüme bölgesindeki güçlü seyrini sürdürdü.
Temmuzda alt endekslerden, üretim endeksi, talebin yüksek
seyretmesiyle en büyük artışı kaydetti, onu yeni siparişler endeksi
izledi. Tedarikçi teslimatları yüksek seviyelerdeki seyrini korudu.
Stoklar temmuzda yükseliş kaydetti. Öte yandan artan işgücü talebine
karşılık firmalar nitelikli işçi eksikliğine dikkat çekmeye devam
etti. Diğer yandan yüksek seyreden girdi ve navlun fiyatları, ankete
katılan firmalar için büyük bir endişe kaynağı olmayı sürdürdü.
Diğer yandan, ABD'de temmuz ayına ilişkin Michigan Üniversitesi
tüketici güven endeksi nihai verisi beklentiler endeksindeki yukarı
yönlü hareketle 81,2'ye yukarı yönlü revize edildi. Beklentiler
endeksinin yükselişinde, tüketicilerin, konut, taşıt ve dayanıklı
malların yüksek fiyatlarına ilişkin olumsuz bildirimlerinin kısmi
azalması etkili oldu. Öte yandan birçok tüketicinin, enflasyonun
geçici olmasını beklediklerini belirttikleri gözlendi.
Bu hafta veri takvimine bakıldığında ise,
ABD'de bu hafta istihdam ve PMI verileri gündemde olacaktır. Bu
kapsamda bugün temmuz ayı nihai IHS Markit imalat PMI, ISM imalat PMI
ve çarşamba günü ise hizmet PMI ve ISM imalat dışı PMI verileri
izlenecek. Öncü verilere göre ABD'de imalat PMI 63,1'e yükselirken,
hizmet PMI 64,6'dan 59,8'e geriledi. Özellikle raporda emek arzındaki
düşüş ve ham madde eksikliğine vurgu yapılırken, hem maliyet baskıları
hem de satış fiyatları artarak fiyat baskılarının arttığına dikkat
çekilmekteydi. Çarşamba günü ise temmuz ayı ADP özel sektör istihdam
verisi, perşembe günü haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve cuma günü
ise temmuz ayı tarım dışı istihdam verisi takip edilecek. ADP verisine
göre haziranda özel sektör istihdamı 692 bin kişi artmıştı. Mayıs
ayına göre istihdam artış hızı azalırken, istihdamın çoğu hizmet
sektöründen kaynaklanmıştı. ABD'de aşılamadaki ilerleme ve ekonominin
açılmasının etkisiyle tarım dışı istihdam haziran ayında beklentilerin
üstünde 850 bin kişi artmıştı. Geçen hafta Fed kararı sonrası konuşan
Powell ise istihdam piyasasının ise gidecek yolu olduğunu, koşulların
iyileşmeye devam ettiğini ve önümüzdeki dönemde daha güçlü istihdam
artışı göreceklerini belirtti. Ayrıca salı günü haziran ayı fabrika
siparişleri ve cuma günü dış ticaret verileri izlenecek.
Avrupa tarafında da bu hafta nihai PMI verileri ve BoE faiz kararı ön
planda olacak. Bugün temmuz ayı nihai imalat PMI verileri, çarşamba
günü ise nihai hizmet PMI verileri takip edilecek. Öncü verilere göre
Almanya'da imalat PMI 65,1'den 65,6'ya yükselmişti. İmalat PMI'daki
yüksek seyre rağmen raporda ham madde eksikliğine vurgu yapılırken,
istihdamın rekor seviyelerde olduğu ve fiyat artışlarının ise devam
ettiği vurgulanmaktaydı. Hizmet PMI ise artan talep ve kısıtlamaların
gevşetilmesiyle 57,5'ten 62,2'ye yükselmişti. Euro Bölgesi'nde ise
imalat PMI 63,4'ten 62,6'ya düşerken, hizmet PMI ise 58,3'ten 60,4'e
yükselmişti. Rapora göre girdi maliyetleri artarken, satış
fiyatlarında ise sınırlı gerileme görülmekteydi. İngiltere'de ise PMI
verilerinde düşüş görülmüştü. İngiltere'de imalat PMI 63,9'dan 60,4'e,
hizmet PMI 62,4'ten 57,8'e gerilemişti. Raporda Brexit'in yarattığı
sorunların devam ettiğine, ihracatta ve istihdamda düşüşe vurgu
yapılırken, girdi maliyetleri rekor seviyede. Ayrıca hafta boyunca
üretimin ve tüketimin seyrine ilişkin Almanya'da haziran ayı perakende
satışlar ve sanayi üretimi verisi izlenecek. Bu kapsamda bugün
Almanya'da perakende satışlar ve çarşamba günü ise Euro Bölgesi'ne
ilişkin perakende satışlar verisi izlenecek. Perşembe günü ise
Almanya'da haziran ayı fabrika siparişleri ve cuma günü ise sanayi
üretimi verileri takip edilecek. Özellikle arz tedarik zincirindeki
sıkıntıların hangi sektörlere daha fazla yansıdığına bakılacak, daha
önceki verilerde otomotiv sanayi başta olmak üzere imalat sanayi
üretimi oldukça etkilenmişti. Perşembe günkü BoE toplantısında ise
faizlerde ve varlık alım programında herhangi bir değişim
beklenmemekte. Olası faiz artırımının ve varlık alım programındaki
değişikliğin zamanlaması adına ipucu aranacaktır fakat artan vaka
sayıları ile BoE daha temkinli bir duruş sergileyebilir. Ayrıca
ekonomik parametrelere ilişkin güncellemeleri izlenecek. Enflasyon
tahmininde yukarı yönlü güncelleme beklenmekte.
Asya tarafında ise bu hafta veri gündemi sakin. Çarşamba günü temmuz
ayı Çin Caixin hizmet PMI ve Japonya hizmet PMI izlenecek. Çin hizmet
PMI haziran ayında ülkenin bazı kısımlarındaki virüs kısıtlamalarının
etkisiyle beklentilerin oldukça altında 50,3 gerçekleşerek 14 ayın en
düşüğüne gerilemiş ve iç talepteki toparlanmaya ilişkin iyi sinyal
vermemişti. Ayrıca salı günü Avustralya Merkez Bankası kararı takip
edilecek. Son toplantısında ekonomik toparlanma ile varlık alımlarının
eylülde azaltılacağını bildirmişti. Artan enflasyon ve artan vaka
sayıları sonucu gelen kısıtlamalar Banka'nın daha güvercin bir duruş
sergilemesine neden olabilir.
Yurt içinde ise bugün temmuz ayı imalat PMI, salı günü enflasyon
verileri, perşembe günü reel efektif döviz kuru, cuma günü ise Hazine
Nakit Dengesi ve ağustos ayı TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi
izlenecek. Ayrıca çarşamba günü TCMB temmuz ayına ilişkin aylık fiyat
gelişmeleri raporunu yayınlayacak.
Haziran ayında atılan normalleşme adımlarının da etkisiyle imalat PMI
endeksi 49,3'ten 51,3 seviyesine yükselerek tekrar büyüme bölgesine
geçmişti. Raporda ham madde teminindeki sıkıntıların sürdüğüne ve
fiyat baskılarının devam ettiğine vurgu yapılmıştı. Temmuz ayında da
anket göstergeleri ve kapasite kullanım oranı arttı. Reel kesim güven
endeksi 109,8'den 112,1'e, KKO ise %76,3'ten %76,4'e sınırlı da olsa
yükseldi, ayrıca günlük ihracat verileri temmuz ayında geçtiğimiz aya
göre zayıflasa da tarihsel ortalamalarının üzerine işaret etmekte. Bu
açıdan imalat PMI verisinin temmuz ayında da genişleme bölgesinde
gelmesini beklemekteyiz.
Haziran ayında TÜFE açılmanın da etkisiyle beklentilerin üzerinde
aylık bazda %1,94 artarak yıllık bazda Mayıs 2019'dan beri en yüksek
seviye olan %17,53'e yükselmişti. ÜFE de aylık %4,01 artışla yıllık
bazda %42,89'a yükselmişti. Gerek kur etkisi gerekse uluslararası
emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ve tedarik zincirindeki sıkıntılarla
yaşanan arz kısıtları ÜFE kanalıyla TÜFE üzerinde risk oluşturmayı
sürdürmüştü. Son yapılan TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'nde temmuz
ayı enflasyonun %1,17 gelmesi (yıllık %18,21), daha güncel
beklentileri içeren Foreks Anketi'ne baktığımızda ise aylık medyan
tahmini beklenti aylık enflasyonun %1,57 (yıllık enflasyon %18,68)
gelmesi yönünde. ÜFE de aylık %4,01 artışla mart ayından bu yana bu
seviyelerdeki güçlü artışını sürdürmüştü. Neticede gerek kur etkisi
gerekse uluslararası emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ve tedarik
zincirindeki sıkıntılarla yaşanan arz kısıtları ÜFE kanalıyla TÜFE
üzerinde risk oluşturmayı sürdürüyor. Yıllık ÜFE, %42,89 ile Ekim
2018'den beri en yüksek seviyede.
Reel efektif döviz kuru endeksi haziran ayında enflasyon ve döviz kuru
gelişmeleri ile birlikte 60,4'ten 59,8'e gerileyerek tarihi düşük
seviyelerine gelmişti.
Hazine 3 Aylık İç Borçlanma Stratejisi'nde temmuz ayında yaklaşık 52
milyar TL iç borçlanma yapacağını ve toplamda 35,7 milyar TL iç borç
anapara ödemesi yapacağını belirterek 16,3 milyar TL net borçlanma
yapacağını belirtmişti. Hesaplamalarımıza göre Hazine temmuz ayında
yaklaşık 56,8 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirdi. Böylelikle net iç
borçlanmasının 21,1 milyar TL olduğunu öngörüyoruz. Hazine
uluslararası sermaye piyasalarında 7 Temmuz valörlü 1,5 milyar EUR
ihraç etti. Stratejiye göre 0,4 milyar TL dış borç anapara ödemesi
gerçekleştirdi. Böylelikle yaklaşık net dış borçlanması yaklaşık 15,4
milyar TL oldu. Bunun sonucunda Hazine'nin net borçlanmasının haziran
ayında 36,1 milyar TL olduğunu öngörmekteyiz. Günlük TCMB Analitik
Bilançosu'nda Hazine hesabı 191,9 milyar TL'den haziran sonunda 163,7
milyar TL'ye geriledi. Bunun sonucunda temmuzda Hazine'nin nakit
açığının bir önceki aya göre artacağını düşünmekteyiz.
Enflasyon raporu sonrası ağustos ayı Piyasa Katılımcıları Anketi'ni
izleyeceğiz. Temmuz ayında TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'nde
katılımcılar, enflasyon, kur ve büyüme tahminlerini yukarı çekmeye
devam etmişlerdi. Haziran ayında açılmayla birlikte ekonomik
aktivitedeki artış ve aşılama sürecindeki ilerleme ile bu yıla ilişkin
büyüme tahminlerinde yukarı yönlü revize yapıldı ve gelecek sene
büyümesinde ise bu senenin büyüme tahmini belirgin yukarı yönlü revize
edilmesine rağmen aşağı yönlü güncelleme sınırlı kalmıştı. TÜFE'nin,
üretici maliyetlerindeki artışların ve bunun sonucunda ÜFE-TÜFE
arasındaki farkın artmaya devam etmesinin etkisiyle kısa ve orta
vadede enflasyonist beklentilerde yukarı yönlü güncelleme görmüştük.
İhracattaki olumlu seyir, turizme ilişkin olumlu haber akışları,
aşılama sürecindeki ilerleme, altın ithalatındaki düşme eğilimi,
BDDK'nın iç talebi kısmaya yönelik açıkladığı son makro ihtiyati
tedbirlerin ithalatı baskılayacağı beklentisi gibi faktörlerin
katkısıyla cari açık beklentileri ise aşağı yönlü güncellenmişti.
ŞİRKET HABERLERİ
Otokar (OTKAR, Pozitif): Otokar'ın 2021 yılı ikinci çeyrek ana
ortaklık net dönem karı 289,3mn TL ile hem ortalama piyasa beklentisi
olan 179mn TL'nin, hem de bizim beklentimiz olan 173mn TL'nin oldukça
üzerinde gerçekleşmiş ve iyi bir görüntü sergilemiştir. Tahminimizdeki
sapmada satış gelirleri ve brüt karlılığın beklentimizden üzerinde
gelmesi ile vergi geliri kaydedilmesi etkili olmuştur. Bir önceki
yılın aynı döneminde şirket 150mn TL net dönem karı açıklamıştı.
Otokar'ın 2Ç2021'de satış gelirleri, toplam satış adedindeki
%43,7'lik artışın (350 adetten 503 adete) etkisiyle %45 oranında
artarak 982,6mn TL'ye yükselmiştir. Diğer taraftan satışların maliyeti
ise aynı dönemde %52,5 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar
da %35,1 oranında artarak 389,8mn TL olarak gerçekleşmiştir. Brüt kar
marjı ise %42,6'dan %39,7'ye gerilemiştir. Diğer taraftan bir önceki
çeyrekteki brüt kar marjı %32 idi. Operasyonel giderler 2Ç2021'de bir
önceki yılın aynı dönemine göre %60,4 oranında artarken, diğer
faaliyetlerden gelirler 17,4mn TL'den 45,1mn TL'ye yükselmiştir.
Böylece Otokar'ın net faaliyet karı 2Ç2020'deki 196,2mn TL'den 258,8mn
TL'ye yükselmiştir. Şirket'in iştiraklerden gelirleri de 2Ç2020'deki
30,5mn TL'den 2Ç2021'de 52,7mn TL'ye yükselerek karlılığı
desteklemiştir. Şirketin FAVÖK'ü de %19'luk artışla 241mn TL'ye
(1Ç2021'de 128,4mn TL idi) yükselmiştir. Finansman tarafında ise
58,6mn TL'lik gider kaydedilirken, 36,1mn TL'lik vergi geliri sonrası
2Ç2021 net dönem karı 289,1mn TL olarak gerçekleşmiştir.
İkinci çeyrek yüksek kar rakamıyla birlikte Şirket'in Ocak-Haziran
dönemi net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %130,1
oranında artarak 396,5mn TL'ye ulaşmıştır.
Vestel Beyaz Eşya (VESBE, Pozitif): Şirketin 2021 yılı 2. çeyrek net
dönem karı 516,2mn TL olarak açıklanmıştır. 2Ç2020'de Şirket 215,3mn
TL net dönem karı kaydetmişti. Şirket'in bu çeyrekteki satış gelirleri
geçen yılın aynı dönemine göre %128,4 oranında artarak 4.375mn TL
olmuştur. Satışların maliyeti %129,6 oranında artan Şirket'in
2Ç2021'deki brüt karı da geçen yılın 2. çeyreğine göre %122,4 oranında
artmış ve 699,1mn TL'ye yükselmiştir. Brüt kar marjı 0,4 puan düşüşle
%16'yı göstermiştir. Operasyonel giderleri %73,2 oranında artan
şirket, diğer faaliyetlerden 21,4mn TL gelir kaydetmiştir. Buna bağlı
olarak faaliyet karı %165,7 oranında artmış ve 614,4mn TL olmuştur.
Finansman tarafında ise 105,9mn TL gider kaydedilmiştir. 2Ç2020'de
14,8mn TL net finansman gideri kaydedilmişti. Tüm bunlara bağlı olarak
vergi öncesi kar 508,5mn TL olmuştur. 7,7mn TL vergi geliri sonrası
şirketin net dönem karı 516,2mn TL olmuştur. İlgili dönemin net kar
marjı da 0,6 puan artışla %11,8 olarak gerçekleşmiştir. 2. çeyrek
karıyla birlikte yılın ilk 6 ayındaki net dönem karı %135,9 artışla
827,2mn TL'ye ulaşmıştır.
Yapı Kredi Bankası (YKBNK, Pozitif): Yapı Kredi Bankası'nın
2Ç2021'deki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %53,7 oranında
artarak 2.233mn TL'ye yükselmiş ve hem bizim beklentimiz olan 1.844mn
TL'nin, hem de piyasa beklentisi olan 1.869mn TL'nin üzerinde
gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada net faiz gelirleri ile net
ücret ve komisyon gelirlerinin beklentimizin üzerinde, karşılık
giderlerinin ise tahminimizin altında gerçekleşmesi etkili olmuştur.
Ayrıntılar için tıklayınız?
Akbank (AKBNK, Nötr): Akbank, Asian Infrastructure Investment Bank ile
(Asya Altyapı Yatırım Bankası) 7 yıl vadeli 100 milyon ABD Doları
tutarındaki "Covid-19'un Ekonomiye Olumsuz Etkilerinin Onarılmasına
Yönelik Kredi" sözleşmesini imzalamıştır.
Aksa Enerji (AKSEN, Sınırlı Pozitif): 1 Haziran 2021 tarihli
Açıklamada da belirtildiği üzere, Aksa Enerji Üretim A.Ş'nin %100
oranındaki bağlı ortaklığı "Aksa Aksen Enerji Ticareti A.Ş.",
Gürcistan'a 1 Haziran-30 Haziran 2021 tarihleri arasında 52,5 MW
kapasiteye kadar elektrik enerjisi ithalatı faaliyeti
gerçekleştirmiştir. Gürcistan'dan 1 ay süreyle (1 Ağustos 2021-31
Ağustos 2021 tarihleri arasında) 150 MW'a kadar elektrik ithalatı
yapmak amacıyla TEİAŞ ve EPDK'ya yapılan başvuru onaylanmıştır. Bahsi
geçen ithalat faaliyeti 1 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla başlayacaktır.
Ayrıca, 19 Ağustos 2020 tarihli Açıklamada da belirtildiği üzere, 147
MW kurulu güce sahip Şanlıurfa Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali'nin
"İletim Sisteminden Geçici Süre İle Ayrılma" talebi TEİAŞ tarafından
kabul edilmiş ve üretim geçici olarak durdurulmuştu. Güncel piyasa
koşullarında gözlemlenen olumlu gidişat değerlendirilerek, 01 Ağustos
2021 tarihi itibarıyla Şanlıurfa Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali'nin
yeniden devreye alınması kararlaştırılmıştır. Böylelikle, Aksa Enerji
Üretim A.Ş.'nin Türkiye'deki aktif kurulu gücü 1.317 MW'a
yükselecektir.
Aygaz (AYGAZ, Sınırlı Pozitif): Şirketin bağlı ortaklığı Aygaz Aykargo
Dağıtım Hizmetleri'nin faaliyetlerinin geliştirilmesi ve daha etkin
yürütülmesi amacıyla McKinsey Danışmanlık Hizmetleri ile stratejik
işbirliği kurulmasına yönelik olarak yürütülen görüşmeler sonucunda,
15 Ocak 2021 tarihinde imzalanan Ortaklık Çerçeve Sözleşmesi'nin
yerine, Aykargo'nun McKinsey'den aynı hizmetlerin alımını kapsayan
başarı primine dayalı uzun vadeli bir Danışmanlık Sözleşmesi
imzalanarak işbirliğine devam edilmesine karar verilmiştir.
Aykargo ve McKinsey arasındaki işbirliği 5 yılı hizmet sunumu ve takip
eden 2 yılı başarı primi ödeme dönemi ("Ödeme Dönemi") olmak üzere
toplam 7 yılı kapsamaktadır. 15 milyon Amerikan Doları olarak
belirlenen McKinsey tarafından sunulacak hizmetlerin bedelinde (Toplam
Hizmet Bedeli) bir değişiklik olmamıştır. Toplam Hizmet Bedelini artı
veya eksi yönde etkileyebilecek olan başarı primi ise, Ödeme Döneminde
Aykargo'nun halka arz edilmesi halinde halka arz sonucu oluşacak
değerinin, aksi takdirde ise bağımsız değerleme çalışması dikkate
alınarak belirlenecek piyasa değerinin McKinsey Başarı Prim Oranı ile
çarpılması ile hesaplanacak olup, bu tutardan o tarihe kadar
faturalanan hizmet bedeli tutarı ile halka arz halinde oluşacak ilgili
masraflar düşülecektir. McKinsey Başarı Prim Oranı Sözleşme'de
belirlenen formüle göre hesaplanacak olup, ilgili oranın yaklaşık %20
olması beklenmektedir.
Aykargo hizmet döneminde Toplam Hizmet Bedeli'nin 2,5 milyon Amerikan
Doları'nı beş eşit taksitte ödeyecektir. Faturalanan hizmet bedelinin
bakiye tutarı ise hesaplanacak başarı primi ile birlikte ödeme veya
iptale konu olacaktır. Sözleşme ile birlikte Aygaz, kendisi ve/veya
pay sahibi olunması halinde diğer Koç Topluluğu şirketleri tarafından,
hizmet döneminde Aykargo'ya şirketin faaliyetleri ve operasyonel
ihtiyaçları dikkate alınarak 60 milyon Amerikan Doları'na kadar nakit
sermaye konacağı yönündeki niyeti beyan etmiştir.
Kordsa Teknik Tekstil (KORDS, Pozitif): Brezilya'da 2003'ten günümüze
kadar devam eden ve federal vergi dairesince satışların üzerine gelen
eyalet KDV'si üzerinden de alınan çifte vergilendirmeye yönelik
davalar olumlu sonuçlanmıştır. Şirket bağlı ortaklığı Kordsa Brasil
S.A.'nın da yer almış olduğu bu davalar neticesinde, Kordsa Brasil
S.A.'nın önümüzdeki 18 ay içinde, ödemiş olduğu 10,3mn USD'yi iade
alması beklenmektedir.
SEKTÖR HABERLERİ
Enerji: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 2021 yılı için
tedarik edilen birim enerji miktarı başına öngörülen Yenilenebilir
Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) maliyetini revize
etti. Konuya ilişkin Kurul kararı, Resmi Gazete yayımlandı. Buna göre,
bu yıl için tedarik edilen birim enerji miktarı başına öngörülen
YEKDEM maliyeti, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi
ve Desteklenmesine ilişkin Yönetmeliğin ilgili maddesi kapsamında
temmuz ve sonrası için tadil edildi. Böylece megavatsaat başına 128,05
lira olarak öngörülen temmuz ayı YEKDEM maliyeti 102,10 lira, 130,89
lira olarak öngörülen ağustos ayı YEKDEM maliyeti 93,40 lira, 115,35
lira olarak öngörülen eylül ayı maliyeti 85,23 lira, 107,85 lira
olarak öngörülen ekim ayı maliyeti 86,14 lira, 119,77 lira olarak
öngörülen kasım ayı maliyeti 87,38 lira ve 104,22 lira olarak
öngörülen aralık ayı maliyeti 81,42 lira şeklinde değiştirildi. Öte
yandan doğal gaz dağıtım şirketlerinin perakende satış tarifelerine
ilişkin üçüncü tarife uygulama dönemi 1 Ocak 2022 ve 31 Aralık 2026
dahil olmak üzere 5 yıl olacak. Doğal gaz dağıtım şirketlerinin
uygulayacakları sistem kullanım bedellerinin hesaplanmasında üçüncü
tarife uygulama dönemi için itfa süresi de 22 yıl olarak dikkate
alınacak.
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Biotrend Çevre ve Enerji Yatırımları (BIOEN): Şirket'in bağlı
ortaklığı İzmir Doğu Star Elektrik Üretim A.Ş'nin işletmecisi olduğu
Bergama Çöp Gaz Elektrik Üretim Tesisine 1 adet motor ünitesi ilavesi
için T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 30.07.2021
tarihinde kısmi kabul işlemi gerçekleştirmiştir. Halihazırda 2 adet
motor ünitesi ile 2,828 MWe kurulu güç kapasitesinde olan tesis 1 adet
motor ünitesi ile desteklenmesi sonrasında toplamda 3 adet motor
ünitesiyle 4,242 MWe kurulu güç kapasitesine ulaşmıştır.
FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %19 seviyesinde yatay
seyretti. TCMB cuma günü 44 milyar TL'lik (%19'dan, 7 gün vadeli)
haftalık repo ihalesi açtı, toplam fonlama tutarı ise tamamı haftalık
repo ihaleleri kaynaklı 257 milyar TL oldu.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi cuma günü %1,26
seviyelerinden başlarken, gün içerisinde %1,22-%1,26 bandında
hareketin ardından %1,22 seviyesinden günü kapattı.
Yurt içi tahvil piyasasında, cuma günü verim eğrisi genelinde
faizlerde düşüşler görüldü. Bu kapsamda, günlük bazda verim eğirisinde
kısa vadeli tarafta 30 baz puana yaklaşan düşüşler gözlenirken, orta
ve uzun vadeli tarafta ise 75 baz puana yaklaşan düşüşler görüldü.
Gösterge kağıtların faizlerinin haftalık bazda değişimlerine
bakıldığında ise, kısa vadeli tarafta 20 baz puana varan düşüşler
gözlenirken, orta ve uzun vadeli tarafta ise 90 baz puana yaklaşan
düşüşler görüldü."
*******
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.
*******
Foreks Haber Merkezi (
[email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey